Hûzeyme Bin Sabit Kimdir?
خُــزَيْــمَــة ُبْــنُ ثَـا بـِـت بِــنْ اَلــفَــكِـه
Baba Adı : Sabit bin el-Fâkih.
Anne Adı : Kebşe bint-i Evs. Beni Saide’lerden dir.
Doğum Tarihi ve Yeri : Tarih yok, Medine doğumludur.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Hicri 37. Miladi 657 yılında Sıffın Savaşı’-nda şehid oldu. Kabri, Suriye’nin Rakka şehrinde olduğu söylenir.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Cemile bint-i Zeyd. Safiyye bint-i Âmir.
Oğulları : Abdullah, Abdurrahman, Ammar, Amr.
Kızları : Umâre.
Gavzeler : Bedir, Uhud, Hendek, ve sonraki seferler.
Muhacir mi Ensar mı : Medineli Ensâr dan dır.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : 38 tane.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Hûzeyme bin Sabit bin Fâkih bin Sâ’labe bin Saide bin Amir bin Ğeyyan (Ğabban) bin Amr bin Hatme bin Cüşem bin Mâlik bin el-Evs el-Ensariy el-Evsi. Sonra Beni Hatmi’dir.
Lakap ve Künyesi : Ebû Ümâre, Zü’ş-Şehâdeteyn,
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok
Hûzeyme Bin Sabit'in Hayatı
İslâm tarihinde iki tane meşhur Hûzeyme bin Sabit adında sahabi vardır. Bunlardan Hûzeyme bin Sabit veya Hûzeyme bin Hâkem de denir bu zat Ensâr değildir. Bizim burada anlatacağımız ise Hûzeyme bin Sabit bin el-Fâkih (r.a) ise; Medine doğumlu olup Ensâr’dan dır. Ancak hangi tarihte doğduğu belli değildir. Evs kabilesinin Hatmoğullarına mensubtur. Annesi: Resûlullâh’a biat eden, kadın sahabilerden Kebşe veya Kübeyşe bint-i Evs’dir. Bu kadın Beni Saide’lerden dir. Hûzeyme bin Sabit (r.a)’ın Künyesi Ebû Ümâre veya Ammare veya Zü’ş-Şehâdeteyn dir.Medineli Müslümaların arasında ilk Akabe biatları sırasında iman edenlerinden olan, Hûzeyme bin Sabit (r.a)’ın Umeyr bin Adi (r.a) ile birlikte kabilesinin putlarını kırdığı bilinmektedir.Bedir Savaşı’na katılarak Ashâb-ı Bedir olma vasfını kazanmıştır. Bazı kaynaklara göre Bedir Savaşı’na katılamamıştır. Uhud, Hendek ve Hayber Savaşları’na katılmış, Mekke Fethi’nde kabilesinin sancağını taşı-mıştır. Ardından Huneyn Savaşı’na Tâif Kuşatması gibi seferlere iştirak etmiş olub bu arada küçük seferlere de katılmıştır. Katıldığı savaşlarda büyük başarılar göstermiştir.Umare bin Hûzeyme amcasından naklederek anlatıyor:“-Resûlullâh (s.a.v), bedevinin birisinden bir at satın almıştı. Adama atının bedelini vermek için peşinden gitti. Resûlullâh hızlı yürüyor bedevi ise geride kalıyordu. Yolda bedevi ile karşılaşanlar Resûlullâh (s.a.v)’in atı satın aldığını bilmedikleri için bedevinin atına müşteri çıkıyorlardı. Hatta bazıları Resûlullâh’ın satın aldığı fiyatın daha fazlasını verince bedevi Resûlullâh (s.a.v)’e hitaben: “-Eğer atı satın alıyorsan al, yoksa bir başkasına satacağım!”diye çağırınca Resûlullâh (s.a.v) bedevinin yanına gelmesini bekledi, ona: “-Ben, onu senden satın almadım mı?”dedi.Adam: “-Hayır! Vallâhi, ben onu sana satmadım!”diye karşılık verdi.Bedevi ile Resûlullâh (s.a.v) böyle birbirleriyle münakaşa ederlerken halk da çevrelerine toplanmıştı.Bedevi: “-Benim sana atı sattığıma dair şahid getir öyleyse!”dediBunun üzerine hangi Müslüman şahid olarak gelse bedeviye: “-Yazıklar olsun sana! Resûlullâh (s.a.v)’in her söylediği doğrudur!” diyordu.O sırada Hûzeyme bin Sabit çıkageldi. Her ikisinin de münakaşasını dinlemişti.Bedevi yine: “-Benim sana at sattığıma dair bir şahid getir!”deyince, Hûzeyme bin Sabit (r.a) atılarak: “-Ben, senin atı, Resûlullâh’a sattığına şahidlik ediyorum!”dedi.Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v) Hûzeyme’ye dönerek: “-Nasıl şahidlik edersin sen?”diye sorunca,Hûzeyme bin Sabit (r.a): “-Seni tasdik ederek Ey Allâh’ın Rasûlü!”diye karşılık verdi.Bu yüzden Resûlullâh (s.a.v)’de Hûzeyme’nin şehâdetini iki kişinin şahidliğine denk tuttu.Aynı raviden gelen diğer rivayette de şu ilave vardır:“-Resûlullâh (s.a.v), Hûzeyme’ye: “-Bizimle beraber olmadığın halde nasıl şahidlik edeceksin?”deyinceHûzeyme bin Sabit (r.a): “-Yâ Resûlallâh! Ben, Sana vahy geldiği için seni tasdik ediyorum. Yoksa senin söylediklerine dayanarak seni tasdik etmiyorum!”dedi. 1Bedevi kendisine gelib: “-Bu Resûlullâh mıydı yahu!” demeye başladı.Kendisine: “-Cehâlet olarak, sana Allâh Resûlü’nü bilmemek yeter!”denildi.İbn-i Hacer el-Askalani bu şahsı şöyle anlatır:İbn-i Sa’d, Ebû Vecze es-Sa’di’den naklen andı dedi ki: “-Hicri 10. yılda, Muhârib’den on kişiden oluşan heyeti geldi. İçle-rinde, Sevâ bin Hâris oğlu, Hûzeyme bin Sevâ’da vardı. Hepsi Müslüman oldular. Resûlullâh onları, delegeyi kabul ettiği gibi kabul etti!”Resûlullâh (s.a.v) Sevâ bin Hâris’den bir at satın aldı. İnkâr etti. bunun üzerine Hûzeyme bin Sabit ona tanıklık etti…. 2Resûlullâh (s.a.v) ile uzun bir hayatı beraber yaşayan Hûzeyme bin Sabit (r.a), Vedâ Haccı’ndan ve, Vefat’ı Nebevi’den sonra, Hz.Ebû Bekr devrinde mürtedlerle yapılan bir çok savaşlara katılmıştır.Hz.Ebû Bekr (r.a) tarafından Kûr’ân-ı Kerim’in cem’i ile görevlen-dirilen Zeyd bin Sabit (r.a), Tevbe Sûresinin son iki âyetiyle Ahzâb Sûre-sinin 23. âyetini yazılı olarak sadece Hûzeyme bin Sabit (r.a)’ın getirdiğini ve ikinci bir şahide gerek görmeden bu âyetleri Mushaf-ı Şerif’e aldığını belirtmiştir. Zeyd bin Sabit’in böyle hareket etmesinin dayanağı, Resûlullâh (s.a.v)’ın borcunu ödeyib ödemediği hususunda bir alacaklısı ile aralarında çıkan anlaşmazlıkta bu borcun ödendiğini görmediği haldeHûzeyme bin Sabit (r.a): “-Biz, Seni vahy gibi daha önemli bir konularda tasdik ediyoruz!” diyerek şahitlik etmesidir.Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v) ona: Şehadeti iki şahid yerine geçen kimse anlamında:“Zü’ş-Şehâdeteyn” lakabını vermiştir.O günden sonra da bu lakab ile tanınan Hûzeyme bin Sabit (r.a) hakkında Resûlullâh (s.a.v) ayrıca: “-Herhangi bir kimsenin lehine veya aleyhine Hûzeyme’nin şahidlik etmesi yeterli dir!”demiş.Evs kabilesi onun bu özelliğini Hazrec kabilesine karşı iftihar vesilesi yapmıştır.Hz.Ömer (r.a) ve Hz.Osman (r.a) devirlerinde aktif faaliyetlerine devam etmiştir.Hz.Ali (r.a) devrinde Hz.Ali’nin tarafını tutmuştu ve onunla birlikte hareket etmiştir. Cemel ve Sıffın Savaşları’nda Hz.Ali (r.a)’ın saflarında yer alan Hûzeyme bin Sabit (r.a) önceleri Sıffın Harbine karşı gönülsüz davranmıştı ancak, Sahabeden Ammar İbn-i Yâsir’in şehâdetini duyunca bu savaşa aktif olarak katılmıştır. Ammar’ın âsi bir topluluk tarafından öldürüleceğine dair hadisi hatırlayarak savaşmaya başladı. Kendisi de Sıffın Savaşı’nda da şehid edilmiştir.Hûzeyme (r.a)’ın Hz.Ömer (r.a) veya Hz.Osman (r.a)’ın döneminde öldüğüne dair rivâyetlerde vardır.Rivâyet ettiği otuz sekiz hadis Ahmed İbn-i Hanbel’in el-Müsned’i, Dârimi, Tirmizi, Ebû Dâvud ve İbn-i Mâce’nin sünenleri, Buhâri’nin el-Edebü’l-Müfred’i ve Müslim’in el-Câmiu’s-Sahih’inde yer alan Hûzey-me’den oğlu Umâre, Abdullah bin Yezid el-Hatmi, Amr bin Meymun, Câbir bin Abdullah, Âta bin Yesâr rivâyette bulundu. Hûzeyme’nin bazı olaylar üzerine söylediği beyitler kaynaklarda yer almaktadır. 3Hûzeyme bin Sabit (r.a)’ın hanımları;Cemile bint-i Zeyd ve Safiyye bint-i Âmir. Oğulları ise;Abdullah, Abdurrahman, Ammar, Amr ve Umâre adında bir kızının olduğu söylenir. Kabri, Suriye’nin Rakka Şehri’nde, Sıffın şehid-lerinin olduğu yerde olduğu söylenir.Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.1- M.Yusuf Kandehlevi Hadislerle Müslümanlık-4-1406
2- el-İsabe-İbn-i Hacer el-Askalani-2-434-No-3579
3- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi-18-436