Hûsayn Bin Hâris El-muttalib-i Kimdir?
حُــصَــيــنُ بْــنُ اْلحَـا رِثُ اْلــمُــطَّالــبِ
Baba Adı : Hâris bin Muttalib.
Anne Adı : Süheyla bint-i Huzâi bin Huveyris es-Sekafi.
Doğum Tarihi ve Yeri : Tarih yok, Mekke’de doğmuştur.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Hicri 32. Miladi 652 yıllarında Medine’de vefat etti. Kabri, Medine’de Cennetü’l-Bâkide dir.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Ümmü Abdullah bint-i Adiy bin Huveylid bin Esed bin Abdüluzza,
Oğulları : Şair Abdullah.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bedir, Uhud, Hendek, Beni Kureyza Kuş-atması, Mekke Fethi, Huneyn, Tebük, gibi bir çok seferlere iştirak etti.
Muhacir mi Ensar mı : Mekke, Medine, Muhacir dir.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Bilgi yok.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Rafi’ bin Ancede veya Abdullah bin Cübeyr.
Kabile Neseb ve Soyu : Hûsayn bin Hâris bin Muttalib bin Abdi- menaf bin Kusay el-Kureyşiy el-Muttalib-i’dir.
Lakap ve Künyesi : Ebû Abdullah.
Kimlerle Akraba idi : Resûlullâh (s.a.v)’ın dedesi Abdülmuttalib- ’in kardeşi Muttalib’in oğlu Hâris’in oğlu, Babası Abdullah’ın amcası Hâris’in oğlu, ve Ubeyde bin Hâris, Tufeyl bin Hâris’ın kardeşleridir.
Hûsayn Bin Hâris El-muttalib-i'nin Hayatı
Hûsayn bin Hâris, Resûlullâh (s.a.v)’ın asıl ismi Şeybe olan fakat Abdulmuttalib, künyesi ile meşhur olan dedesinin kardeşi Muttalib’ın oğlu, Hâris’in oğludur. Bazı eserlerde Resûlullâh’ın dedesi Abdülmuttalib’in oğlu, amcası Hâris’in oğlu olarak geçer. Doğru. neseb silsilesi şöyledir: Hûsayn bin Hâris bin Muttalib bin Abdimenaf bin Kusay bin Kilab bin Mürre bin Kâ’b bin Lüey el-Kureyşiy el-Muttalibi’dir. Abd-i Menâf oğullarının sayılı kişilerinden biridir. Hûsayn bin Hâris’in Annesi: Süheyla veya Sehile bint-i Huzâi bin Huveyris bin Hubeyb bin Mâlik bin Hâris bin Hutayt bin Cüşem bin Kasiy es-Sakafi’dir.Hûsayn bin Hâris (r.a), Mekke’de doğdu. ancak doğum tarihi tam tesbit edilemedi doğum tarihi net olmasa bile, kardeşlerin en küçük yaşta olanıdır denilmiştir. İslamiyeti ise henüz çok genç yaşta iken kardeşi ve çok sevib saydığı Bedir şehidi abisi Ubeyde bin Hâris ile Ebû Ubeyde bin Cerrah, Tufeyl bin Hâris, Osman İbn-i Maz’un, Abdurrahman bin Avf ve Ebû Seleme ile birlikte, Resûlullâh (s.a.v)’ın yanına gittiler. Resûlullâh onlara, İslâmiyeti arz ve teklif etti. İslâm şeriatını anlattı. Hepsi, aynı anda Müslüman oldular. Bunların böyle Müslüman oluşları, Resûlullâh (s.a.v)-’ın Erkam bin Ebi’l-Erkam’ın evinde yani Dâru’l-Erkam’da halkı, İslâma gizlice davete başlamasından önce idi.Hûsayn bin Hâris (r.a), Hicret-i Nebeviye’ye kadar Mekke’de kala-rak Kureyş müşriklerinin çeşitli hakaretlerine, karşı koymaya çalışmış ve bu hususda çok mücadelelerde bulunmuştur. Hûsayn bin Hâris, Mekke’de kalmak sûretiyle müşriklerin her türlü işkencelerine karşı göğüs germesini bilmiştir. Daha sonra Medine’ye hicret müsaadesi çıktığında üç kardeş Ubeyde bin Hâris, Tufeyl bin Hâris ile hep birlikte Medine-i Münevvere- ’ye hicret etmişlerdi. Medine’de kendilerini Ensâr’dan Abdurrahman bin Selemetü’l-Aclani karşılayarak onları evinde misafir etmiştir. İlk önce Kuba köyünde bir müddet kaldıktan sonra da Medine’ye geldiler.Resûlullâh (s.a.v) Medine’ye hicret ettikten sonra Medineli Ensâr ile Mekkeli Muhacir’in arasında kardeşlik kurduğunda, Tufeyl bin Hâris ileMünzir bin Muhammed’i, İbn-i İshak’a göre: Süfyan bin Neş’i, Ubeyde bin Hâris ile, Umeyr bin Humam’ı, ve, Hûsayn bin Hâris ile de Râfi bin Ancede’yi, İbn-i İshak’a göre Abdullâh bin Cübeyr’i, din kardeşi ilan etmiştir. Anneleri de kendileri ile birlikte hicret etmiştir.Hûsayn bin Hâris ve kardeşleri, Bedir Ğazvesi’nde bulunmuşlardır. Bu ğazvede çok sevdiği abisi Ubeyde bin Hâris yaralanmış, daha sonra şehid olmuştur. Hûsayn bin Hâris (r.a), Bedir Ğazvesi’nden sonra, Uhud Ğazvesi’ne diğer kardeşi Tufeyl ile birlikte iştirak etmiştir. Daha sonra Hendek Ğazvesi’ne ve Beni Kurayza muhasarasına iştirak etmiştir.Hudeybiye Musalahası’na iştiraki hakkında kesin bir kayıt elimizde bulunmamaktadır. Mekkeli olması itibariyle Hudeybiye musalahasın da bulunduğu kuvvetle tahmin edilmektedir. Ancak Hicri 8. Miladi 630 yıllarında Mekke’nin Fethine aktif olarak iştirak ettikten sonra Huneyn Ğazvesi’nde bulunmuştur. Bunu takiben Tâif Muhasarası’nda bulunub daha sonra da Medine’ye geri dönmüştür.Hicri 9. yılda yapılan Tebük Seferi’ne iştirak eden Hûsayn bin Hâris, Resûlullâh (s.a.v)’in Vedâ Haccı’nda Resûlullâh (s.a.v) ile olma şerefine erdi. Resûlullâh (s.a.v)’in vefatından sonra Hz.Ebû Bekr (r.a) devrinde mürtedlerle yapılan zorlu savaşlarda da aktif olarak bulunduktan sonra Hz.Ömer (r.a)’ın devrinde hangi savaşlara iştirak ettiği hakkında bilgi yoktur. Hz.Osman (r.a) devrinde de adından oldukça bahsedilmektedir. Bundan anlaşıldığı veçhile artık ihtiyarlamış bir durumda Medine de ikamet etmekte idi.Hûsayn bin Hâris (r.a), Hicri 32. Miladi 652 yıllarında Hz.Osman’ın hilafeti, zamanında vefat etti. Kendilerinden 4 ay evvel de diğer kardeşi Tufeyl bin Hâris vefat etmişti. Hûsayn bin Hâris (r.a)’dan hadis rivayeti yapılamamıştır. Ayrıca çocukları ve ailesi hakkında da fazla bir kayıt yoktur. Hûsayn bin Hâris’in hanımı Ümmü Abdullah bint-i Adiy bin Huveylid, bin Esed, bin Abdüluzza’dan Abdullah adında bir erkek çocuk olduğunu biliyoruz. 1Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.
1- Ashâb-ı Kirâmın meşhurları, Hayati ülkü-743-744-kardeşi Tufeyl bin Hâris’in hayatından ve el-İsabe-1-506-No-1733’den özetlenmiştir.