Anasayfa
  • Haberler
    TeknolojiAsayişEğitimDünyaGüncel
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Yaşam
    SağlıkTaziyeKültür Sanat
  • Spor
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Hind Bint-i Amr Bin Haram
Yaşam
11 Aralık 2019 - 04:00

Hind Bint-i Amr Bin Haram

Medine’nin iki büyük kabilesinden bir olan Hazrec’ın Beni Seleme kolundan olup Uhud Ğazvesi’nde şehid düşen Abdullah bin Haram’ın kız kardeşi ve Câbir bin Abdullah’ın halasıdır. Annesi; Rebab bint-i Kays bin Kureym’dir. Beni Seleme reisi Amr bin Cemûh ile evlenen Hind’in bu evlilikden dört oğlu olmuştur.

Yaşam
11 Aralık 2019 - 04:00
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Hind Bint-i Amr Bin Haram

Hind Bint-i Amr Bin Haram Kimdir?
هِــنْــد بـِـنــتُ عَــمْــرُو بْــنُ حَــرَام


 Baba Adı    :    Amr bin Haram.
 Anne Adı    :    Rebab bint-i Kays bin Kureym,
 Doğum Tarihi ve Yeri    :    Tarih yok, Medine doğumludur.
 Ölüm Tarihi ve Yeri    :    Bilgi yok.
 Fiziki Yapısı    :    Kadın sahabidir.
 Eşleri    :    Amr bin Camuh.
 Oğulları    :    Hallad, Muâz, Abdullah,
 Kızları    :    Hind,
 Gavzeler    :    Uhud, Hayber gibi.
 Muhacir mi Ensar mı    :    Ensâr kadınlarındandır.
 Rivayet Ettiği Hadis Sayısı    :    Bilgi yok.
 Sahabeden Kim ile Kardeşti    :    Bilgi yok.
 Kabile Neseb ve Soyu    :    Hind bint-i Amr bin Haram bin Sâ’lebe bin Haram bin Kâ’b bin Ğanm bin Selime bin Sa’d bin Ali bin Esed bin Saride bin Tezid bin Cüşem bin Hazrec el-Ensariyyil Hazreci es-Sülemi.
 Lakap ve Künyesi    :    Bilgi yok.
 Kimlerle Akraba idi    :    Amr bin Camuh’un hanımı, Abdullah bin Amr, bin Haram’ın kız kardeşi, Câbir bin Abdullah’ında halasıdır.

 

Hind Bint-i Amr Bin Haram'ın Hayatı

Medine’nin iki büyük kabilesinden bir olan Hazrec’ın Beni Seleme kolundan olup Uhud Ğazvesi’nde şehid düşen Abdullah bin Haram’ın kız kardeşi ve Câbir bin Abdullah’ın halasıdır. Annesi; Rebab bint-i Kays bin Kureym’dir. Beni Seleme reisi Amr bin Cemûh ile evlenen Hind’in bu evlilikden dört oğlu olmuştur. Müslüman oluşları şöyle anlatılır.

Birinci Akabe bey’atı’ndan sonra Mûs’ab bin Umeyr (r.a)’ın muallim olarak Kûr’ân öğretmek için Medine’ye geldiği zaman Amr bin Cemuh ona ve arkadaşlarına adam gönderdi.

      “-Siz, bize ne için geldiniz?”diye sordurdu.

Onlarda:

      “-İstersen gelib sana Kûr’ân dinletelim?”dediler.

Amr bin Cemuh:

      “-Olur!”dedi. Mûs’ab ona Yusuf suresinin baş tarafından okudu…

“-Elif, Lâm, Râ! Bunlar apaçık olan kitabın ayetleridir. Biz, onu Arabça bir Kûr’ân olarak indirdik. Belki, akıl erdirirsiniz. Biz, sana Kûr’ân’ı vahy ederek sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Doğrusu senin bunda önce hiçbir haberin yoktu. Bir zamanlar Yusuf babasına şöyle demişti.

      “-Babacığım, ben rüyamda on bir yıldızla, güneş ve ayı gördüm. Onların bana secde ettiklerini gördüm!” 1

Amr bin Cemuh:

      “-Kavmimizle bir görüşmemiz lazım!”dedi. Çünkü, kendisi, Selime Oğulları’nın Seyidi ve Ulusu idi. Mûs’ab ve arkadaşları oradan ayrıldılar. Amr bin Cemuh, Menaf adındaki putunun yanına vardı.

      “-Ey Menaf! Bilirsin ki bu kavim senden başkasını istemez senin katında bir anda helâk ve mahvetmek gibi bir şey yok mu?”dedi. ve sonra kılıcını (kendini savunsun diye) Menaf’ın boynuna asıp dışarı çıktı. Amr bin Cemuh’un ev halkı da kalktılar kılıcı Menat’ın boynundan aldılar. Amr bin Cemuh eve dönünce:

      “-Ey Menaf! Kılıç nerede kaldı? Yazık oldu sana!”dedikten sonra

      “-Ben, gidib servetimi Menaf’a harcanmak üzere vasiyet edeceğim!” dedi, ve gitti.

Amr bin Cemuh gidince, ev halkı, Menaf’ı aldılar, kırdılar ve bir onu köpek leşiyle bağlayıp bir pislik kuyusuna bıraktılar. Amr bin Cemuh eve geldiği zaman, ev halkına:

      “-Nasılsınız?”diye sordu.

      “-Ey Efendimiz! Biz, hayırlı yoldayız, Allâh, evimizden pisliği temiz-ledi!”dediler.

Amr bin Cemuh şübhelenerek sordu:

      “-Vallâhi, sanıyordum ki, siz, bana karşı Menaf’a kötülük yaptınız?”

      “-Evet, orası da, öyle! Bak, o, şu kuyudadır!”dediler.

Amr bin Cemuh, gidip onu görünce, kavmine haber gönderdi. Kavmi gelince onlara şöyle sordu:

      “-Siz benim bulunduğum şey (İnanç) üzerinde değil misiniz?”

      “-Evet sen bizim büyüğümüzsün!”dediler.

Amr bin Cemuh:

      “-Öyle ise, siz şahid olunuz ki: bundan böyle ben, artık, Müslüman oldum Muhammed’e indirilmiş olanlara iman ettim!”dedi.

Başka rivayete göre:

Amr bin Cemuh, Menaf adını taktığı ağaçtan yapılmış bir putu evinde bulundurur, onun önünde eğilir, üzerine toz kondurmazdı. Selime oğulları gençlerinden ikisi ki biri, Amr bin Cemuh’un oğlu Muâz, diğeri Muâz bin Cebel, Müslüman olmuşlar ve Akabe beyatı’nda bulunmuşlardı. Bunlar, geceleyin, Amr bin Cemuh’un putunun yanına girerek onu sırtladılar ve Selime oğullarının pislik çukurlarından birisine götürüp baş aşağı attılar. Amr bin Cemuh sabaha çıkınca:

      “-Eyvahlar olsun size! Bu gece, bu düşmanlığı, bu tecavüzü kim yaptı tanrımıza?”dedi. Biraz sonra, onu, aramaya çıktı ve onu pislik çukurunda bulup yıkadı ve kokuladı. Yıkar ve kokularken de:

“Vallâhi, sana bu hareketi yapanı bir bilseydim?!”dedi.

Amr bin Cemuh, gece yatıp uyuyunca, gençler yine putun yanına gir-diler. Onu götürüb aynı şekilde pislik çukuruna attılar. Ertesi günü, sabah-leyin, Amr, onu buldu. Yine pislik çukurundan çıkarıp yıkadıktan sonra,

kokuladı, sonra kılıcını getirdi. Onun üzerine astı, ve şöyle dedi:

      “-Vallâhi, ben, sana bunu yapanı bilmiyorum. Eğer, sende bir hayır ve kudret varsa, yanındaki şu kılıçla, mütecavize mani ol, kendini koru!”

Amr bin Cemuh, gece uyuduğu zaman, gençler, yine putun yanına girdiler. Kılıcı, Menaf’ın boynundan aldılar. Bir köpek leşini boynuna iple bağladıktan sonra onu, Selime oğulları kuyularından, içi, insan pisliğiyle dolu bir kuyuya bıraktılar.

Ertesi günün sabahında, Amr bin Cemuh, putunu bulamadı. Aramaya çıktı. Nihayet, onu, bir köpek leşiyle ipe bağlanmış olarak görünce uyandı. Doğruyu gördü. Kavminden Müslüman birisine bunu açtı Amr bin Cemuh, hak ve gerçeğe erdiği zaman, puta şöyle hitab etti:

      “-Vallâhi, sen, gerçek tanrı olaydın, pislik kuyusunun ortasına atılmaz bir ipe köpek leşiyle birlikte bağlanmazdın! Kudret ve kuvvet sahibi, rızık-ların vericisi, dinin kurucusu olan Yüce Allâh’a hamd olsun ki, beni, içine düştüğüm zulmetten doğru yol gösterici Ahmed Peyğamber vasıtası ile, O, Allâh kurtardı!”

Amr bin Cemuh, Ensâr’ın yaşlılarından en son Müslüman olan zattı. 2

Başka bir rivayette şöyledir: İbn-i İshak’dan:

Ensâr Resûlullâh’a biat edib Medine’ye dönünce, İslâmiyet orada yayıldı. Bununla beraber, müşriklerden kendi dinleri üzere bulunanlar da vardı. Amr bin Cemuh’da onlardan biriydi. Oğlu Muâz Akabe bey’atı’nda bulunmuş ve Resûlullâh’a biat etmişti.

Amr bin Cemuh, Benî Seleme Kabilesi’nin asillerinden ve eşraftan biri idi. Diğerlerinin olduğu gibi onun da evinde Menat denen, ağaçtan yapıl-mış bir putu vardı. Onu Tanrı bilir ve temizleyip bakardı. Benî Seleme’den Muaz bin Cebel ile Amr bin Camuh’un oğlu Muâz bin Amr adında iki genç Akabe’de Müslüman olmuşlardı. Bir gece gidip Amr bin Cemuh’un putunu alarak, Benî Seleme’nin hela çukurlarından birine burnunun üstüne attılar. Sabah olunca Amr bin Cemuh şöyle dedi:

      “-Yazıklar olsun size! Tanrımıza bu gece bu düşmanlığı kim yaptı?” Ve aramaya başladı. Nihayet atıldığı yerde buldu. Yıkadı, temizledi ve kokular sürdü. Sonra şöyle dedi:

      “-Yemin olsun ki, eğer, sana bunu yapanı bir bilsem, mutlaka cezasını veririm?!”

Akşam olup uyuyunca, gençler, putuna yine aynı şeyi yaptılar. Aynı hadise birçok defa meydana geldi, Her defasında atıldığı yerden çıkardı, temizledi kokular sürdü. Sonra bir kılıç getirerek putun boynuna astı ve:

      “-Vallâhi bunları sana kimlerin yaptığını bilemiyorum, bak eğer sende bir hayır varsa, gerçekten tanrı isen işte kılıç kendini koru!”

Gece olup da uyuyunca yine düşmanlık yaptılar. Kılıcı boynundan aldılar. Sonra, ölü bir köpek leşi getirip beraberce bağladılar ve yine Benî Seleme’nin tuvalet çukurlarından birine attılar. Sabah olunca, Amr, putunu yerinde bulamadı.Aramaya başladı ve yine bir kuyuda ölü bir köpeğe bağlı olarak, kafasının üstüne atılmış vaziyette buldu. Onu bu vaziyette görüp durumunu müşahede ederken, kavminden Müslüman olanlardan biri bu putta hayır olmadığını, tapınılmaya hiçde lâyık olmayacağını anlattı. Bunun üzerine Amr bin Cemuh Müslüman oldu. O ne güzel bir Müslüman’dı.

İshak İbn-i Yesar, Benî Seleme’den birinden bana şunları nakletti:

“-Benî Seleme’nin gençleri Müslüman olunca, Amr bin Cemuh’un hanımı Hind ve oğlu da Müslüman oldu. Amr bin Cemuh hanımı Hind’e:

      “-Âile içinde beni yalnız bırakma, birbirimizin neler yaptığını kontrol edelim!”dedi.

Hanımı Hind:

      “-Peki yapalım. Fakat, oğlum Muaz’ın İslâm’ın tebliğcisi Mus’ab bin Umeyr’den neler naklettiğini duydun mu?”dedi.

Amr bin Cemuh:

      “-Belki de dininden dönmüştür?”dedi.

Hanımı:

      “-Hayır, o herkesin girdiği dini kabul etmiştir!”diye mukabele etti.

Amr bin Cemuh, oğlu Muaz’ı çağırdı ve ona:

      “-O adamdan neler duyduğunu anlat?”dedi.

Oğlu Muâz’da:

“-Hamdolsun Allâh’a, Âlemlerin Rabbine, Rahman ve Rahim olana, Din gününün sahibine. Yalnız sana kulluk ederim, ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi dosdoğru yola ilet! Âyetine kadar okudu. 3

Amr bin Cemuh şöyle dedi:

      “-Ne kadar güzel! Ne kadar şahâne! Bütün sözleri böyle midir?”

Oğlu Muâz bin Amr (r.a):

      “-Babacığım hepsi de birbirinden güzel!.. Kavminin hemen hepsi biat etti. Ona sen de biat eder misin?”dedi.

Amr bin Cemuh ise şöyle cevab verdi:

      “-Menat’la görüşüp neler söyleyeceğini öğrenmeden yapamam!”

Menat’ın konuşmasını istedikleri zaman bir ihtiyar kadın gelir arkasın-da durur ve Menat adına konuşulanlara cevab verirdi. Amr bin Cemuh Menat’a geldi. Fakat ihtiyar kadın yoktu. Putun huzurunda durdu, ona tazimde bulundu ve:

      “-Ey Menat! Sorulanı anla ve cevab ver. Senin haberin yok. Mekke-den Medine’ye bir adam geldi, sana ibadet edilmesini yasaklıyor, ve seni terk etmemizi istiyor. Fakat ben seninle görüşmeden onun isteklerini kabul etmedim!”dedi.

Uzunca konuştu, fakat hiçbir cevab alamadı. Amr bin Cemuh, istihza ile karışık şöyle dedi:

      “-Demek şimdiye kadar sana hiç bir şey yapmadığım için kızdın ha?”

Deyip oradan kalktı ve hemen Menat putunu kırdı.

Amr bin Cemuh Müslüman olub Allâh’ın emir ve yasaklarını öğrenin-ce putunu hatırlıyor, onun boş olduğunu anlıyor, ve kendisini, içinde bul-unduğu sapıklıktan kurtaran Allâh’a şükrederek şöyle diyordu:

      “-Geçmişteki günahlarım için yüce Allâh’a tövbe ediyorum. Allâh’ın, beni ateşinden korumasını diliyorum. Mescid-i Haram ve örtüsünün İlâhı-na, nimetlerine karşılık şükrediyorum. Yağan yağmur damlalarının sayısınca hataların adedince Allâh’ı tenzih ederim. Menat ve benzeri taş parçala-rının dostluğunda zulmette iken bana yol gösterdi. Bu bayağı şey ve onun utancından şakaklarım ağardıktan sonra beni kurtardı. Az kalsın zulmet içinde ölecektim. Beni bu durumdan kudretiyle kurtardı. Hayatım boyunca sana hamd ve şükürler olsun. Ey insanların Kudretli İlâhı! Bu sözlerimle ben cennette Allâh’a yakın olmayı diliyorum!”

Putunun âleyhinde şöyle diyordu:

“-Allâh’a yemin olsun ki, eğer sen tanrı olsaydın köpekle bağlı olarak kuyuda olmazdın. Senin gibi hakir olanı tanrı edinene yazıklar olsun. Senin ne olduğunu anlayarak fena bir aldanıştan kurtulduk. Hamd, lütuf sahibi yüce Allâh’a’dır. Bol veren, rızıklandıran, kıyamet gününün sahibi Allâh’a!

Kabrin karanlığında rehin olmaktan Allâh, kurtardı beni!” 4

Hind bint-i Amr’ın kocası Amr bin Cemuh (r.a) Selime Oğulları’nın eşrafındandı. Selime Oğulları’ndan bazı kişiler bir gün Resûlullâh’ın yanına gelmişlerdi. Resûlullâh (s.a.v)’de onlara:

      “-Sizin seyidiniz ulunuz kimdir?”diye sordu.

Onlar da:

      “-Cedd bin Kays’dır fakat kendisinde pintilik var!”dediler.

Resûlullâh (s.a.v)’de

      “-Hangi derd, hangi kusur, pintilikten daha berbat? Sizin, seyidiniz cömert ve ak saçlı Amr bin Cemuh’dur!”buyurdular.

Hind bint-i Amr ile Amr bin Cemuh’un arslanlar gibi dört oğlu vardı. Amr bin Cemuh uzun boylu, cömert, cesur ve şair ruhlu bir zat idi.

Amr bin Cemuh’un yaşlılığı ve bilhassa aksaklığı, kendisinin seferlere katılmasına mâni sayılıyordu. Resûlullah (s.a.v) Müslümanları Bedir Seferi-ne dâvet ettiği zaman, Amr bin Cemuh’da, Müslümanlarla birlikte sefere çıkmak istedi. Fakat oğulları aksaklığını ileri sürüb Resûlullâh’ın emriyle ona mani oldular. 5

Amr bin Cemuh, Bedir Savaşı’na özrü nedeniyle (topaldı) veya kura sonucunda katılamamıştı ve oğulları ise katılmıştır. Resûlullâh (s.a.v) Bedir Seferi’ne çıktığı günün akşamında Medine yakınındaki karargahdan evine gecelemek için gelen oğlu Hallad bin Amr’ı görünce:

      “-Oğlum! Hani siz gitmiştiniz burada sen ne arıyorsun?”dedi.

Oğlu Hallad:

      “-Baba ordu Medine dışında. Buku’da kuyu başında son şeklini almak için gözden geçiriyor. Resûlullâh (s.a.v), kimin katılıp katılmayacağını tef-rik ediyor. Onun için eve geldim ve hemen döneceğim!”deyince Amr bin Cemuh derin bir hasret çekib.

      “-Ne güzel ne hayırlı bir tefrik, vallâhi, Kureyş müşriklerine karşı zafere ve ğanimete kavuşulacağını umarım. Bizde vaktiyle bu yerimizden Hüseyke Yahudilerine karşı savaşmaya yürümüştük!”dedi. 6

Diğer oğulları Muâz bin Amr’da Bedir Ğazvesi’ne iştirak etti. Bedir Ğazvesi’nde Ebû Cehl’i öldürenlerden biri olarak İslâm Tarihinde isim yaptı. Muâz bin Amr, bin Cemuh der ki ;

“-Müşrikler Ebû Cehl’i erişilmez bir tarzda koruyorlar ve ona erişil-mez diyorlardı. Onların bu sözünü işitince ona doğru gittim yanına sokul-mak imkanını bulunca üzerine saldırıb bir vuruşta bacağının yarısını ayağı ile birlikte kestim. Vallâhi vurulunca onun yere düşmesi hurma çekirdek yemlerini döven değirmen taşının altından çekirdeğin sıçramasını andırı-yordu. O sırada Ebû Cehl’in oğlu İkrime omuzumdan kılıcı ile vurup elimi kolumu kesti. Elim derisinden sallandı, kaldı. Çarpışmanın şiddeti bana onu unutturdu.

O gün kesik elimi arkama atıb hep çarpıştım durdum. Bana kesik elim zahmet verince de ayağımı üzerine bastım. Sallanan elimi koparıb attım. Sonra İkrime’ye her yere sığınmak istediği zaman rastladım. Eğer, o gün kolum yanımda sağlam olsaydı. Ona yetişir ve işini bitirirdim. Arkadaşım Muâz bin Afra Ebû Cehl’i yaralanmış bir halde yerde görünce kımıldama-yacak bir hale getirinceye kadar ona kılıç darbesiyle vurdu. Muâz bin Amr ile Muâz bin Afra (Hâris) Resûlullâh (s.a.v)’ın yanına vardılar. Ve hadiseyi olduğu gibi anlattılar.

Resûlullâh (s.a.v)’de;

      “-Ebû Cehil’i hanginiz vurdunuz?”diye sordu.

İkisi de:

      “-Ben vurdum!”dediler. Resûlullâh (s.a.v)’de onlara:

      “-Kılıçlarınızı sildiniz mi?”diye sordu.

      “-Hayır silmedik!”dediler. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v), onların kılıçlarını gözden geçirdi:

      “-Doğru ikinizde vurmuşsunuz!”buyurdu.

Ve Ebû Cehl’in ele geçen kılıcını ve eşyalarını Muâz bin Amr, bin Cemuh’a verdi. Daha sonrada Abdullah ibn-i Mes’ûd, Ebû Cehl’in başını kesti. 7

Kardeşi Abdullah bin Amr, bin Haram ile, kocası Amr bin Cemuh ikisi kayın enişte olurlardı. Amr bin Cemuh’un hanımı Hind bint-i Amr, bin Haram Abdullah bin Amr, bin Haram’ın kız kardeşi olurdu.

Hz.Âişe (r.a) şöyle nakleder:

Uhud Savaşı hakkında bir haber almak için kadınlar (9 kadın) yola çıkmıştı. O zaman henüz hicab ayetleri inmemişti. Hz.Âişe, Hârre mevkiini kesen yerde Abdullah bin Amr, bin Haram’ın kız kardeşi ve Amr bin Cemuh’un zevcesi Hind bint-i Amr, bin Haram’a rastladı. Hind, kocası Amr bin Cemuh’la oğlu Hallad, kardeşi Abdullah bin Amr, bin Haram’ın cesedlerini taşıyan deveyi sürüyordu.

Hz.Âişe (r.a) ona:

      “-Yanında arkanda ne haber var?”diye sordu.

Hind bint-i Amr, bin Haram (r.a):

      “-Hayırlı haberler vardır, Resûlullah, İyidir O, sağ olduktan sonra her musibet hiçtir!”dedi.

Hz.Âişe (r.a), devenin üzerinde bulunan cesedler için:

      “-Kim bunlar?”diye sordu.

Hind bint-i Amr, bin Haram:

      “-Kardeşim, Abdullah bin Amr, bin Haram ile, oğlum Hallad ve kocam Amr bin Cemuh’dur!”dedi.

Hz.Âişe (r.a):

      “-Onları nereye götürüyorsun?”diye sordu.

Hind bint-i Amr, bin Haram:

      “-Medine’ye götürüyorum onları orada gömeceğim!”dedi, ve, deveyi zorlayınca deve çöktü.

Hz.Âişe (r.a):

      “-Deve, üzerindekiler için mi çöküyor?”diye sordu

Hind bint-i Amr, bin Haram:

      “-Neden çöktüğünü bilmiyorum. Halbuki arada sırada iki devenin taşıdığı yükü taşırdı fakat şimdi onun başkalaştığını görüyorum!”dedi.

Zorlayınca deve çöktüğü yerden kalktı. Yüzünü Medine’ye doğru yöneltilip sürülünce yine çöktü. Yönü Uhud’a çevrildiği zaman koşmaya başladı. Hind, Resûlullâh (s.a.v)’in yanına varıb durumu ona anlattı.

Resûlullâh (s.a.v)’de ona:

      “-Deve memurdur kocan Amr bin Cemuh’un herhangi bir vasiyeti vesairesi var mıdır?”diye sordu.

Hanımı Hind bint-i Amr, bin Haram:

“-Amr bin Cemuh, Uhud’a gideceği zaman kıbleye dönmüş ve:

      “-Allâh’ım bana şehidlik nasib et! Beni, umudsuz ve mahrum ve bir halde ev halkıma döndürme!”diyerek dua etmişti, dedi.

Resûlullâh (s.a.v)’de:

      “-İşte bunun içindir ki, deve yürümez. Ey Ensâr topluluğu! Sizden her kim, yemin etmişse ona sadık kalsın. Ey Hind! Kocan Amr bin Cemuh o, sadıklardandır! Kardeşinin şehid edildiği saate kadar Melekler, Allah tarafından onun üzerine kanatlarıyla gölgelik yapmaktan geri durmadılar. Nereye defnedilecek?Diye bakıb durdular!Ey Hind! Senin kocan Amr bin Cemuh, oğlun Hallad, kardeşin Abdullah da, bir araya gelecek, Cennette hepsi arkadaş olacaklar!”buyurdu.

Hind bint-i Amr, bin Haram:

      “-Yâ Resûlullâh! Ne olur. Allâh’a dua et: Beni de, onlarla bir arada bulundursun!”dedi. 8

Başka bir rivayette de, yukarıda anlatılan olaya şu ilave vardır:

“-Devenin yüzü Medine’ye doğru yöneltilip sürülünce çöktü. Yönü Uhud’a çevrildiği zaman koşmaya başladı. Hind, Resûlullâh (s.a.v)’in yan-ına varıb durumu O’na anlattı. Resûlullâh (s.a.v)’de:

      “-İşte deve bunun için ileri geçmez!”buyurdu ve Amr bin Cemuh’un Uhud’da Abdullah bin Amr, bin Haram’la birlikte bir kabre konulmasını emretti ve hanımı Hind bint-i Amr’a dönerek:

      “-Vallâhi varlığım kudret elinde bulunan Allâh’a yemin ederim ki ben, locan Amr bin Cemuh’un cennette aksayıp durduğunu gördüm. Sizden her kim Allâh’a yemin etmişse ona sadakat göstersin. Amr bin Cemuh onlar-dan sadakat gösterenlerdendi!”buyurdular. 9

Vâkidi, Hind bint-i Amr’ın Resûlullâh (s.a.v) ile Hayber Ğazvesi’ne katılan Medineli yirmi kadın mucahidenin arasında isminin olduğunu söyler. Hind bint-i Amr’ın hangi tarihte vefat ettiğine dair elimizde hiçbir bilgi yoktur.

Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.


1- Yusuf-1-4
2- M.Âsım Köksal İslâm Tarihi-8-314
3- Fatiha-1-5
4- M.Yusuf Kandehlevi Hadislerle Müslümanlık-1-227-229
5- M.Âsım Köksal İslâm Tarihi-8-314
6- M.Âsım Köksal İslâm Tarihi-9-85
7- M.Âsım Köksal İslâm Tarihi-9-151
8- M.Âsım Köksal İslâm Tarihi-10-208-209
9- M.Âsım Köksal İslâm Tarihi-8-316


Sahabelerle İlgili Diğer Makaleler


Dahhak bin Kays bin Halid►

Dahhâk bin Kays bin Hâlid’ın hayatının ilk dönemleri hakkında kay-naklarda yeterli bilgi yoktur. Kaç tarihinde doğmuş olduğu bilinme-mektedir. Ancak genel görüş, onun Resûlullâh (s.a.v)’ın vefatından altı veya yedi yıl önce Miladi 625-26 yıllarında doğduğu yolundadır.


Dahhâk bin Hârise►

Dahhâk bin Hârise (r.a), Medine doğumludur. Ancak hangi tarihte doğduğu ise belli değildir. Babasının ismi; Hârise bin Zeyd’dir. Annesi’nin ismi ise bilimemektedir.


Cüâyl Bin Süraka Hayatı►

Kaynaklarda adı Cüâyl, Cuâl, Ciâl, veya Cûffal gibi farklı şekillerde geçmektedir, genlellikle onun ismi, Cüâyl bin Süraka el-Damri, veyahutta Cüâyl bin Süraka el-Ğifari olarak geçmektedir.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa'da nefes borusuna cisim kaçan çocuk son anda kurtarıldı
Şanlıurfa'da nefes borusuna cisim kaçan çocuk son anda kurtarıldı
Şanlıurfa'da elektrik akımı can aldı
Şanlıurfa'da elektrik akımı can aldı
Baharın müjdeleyicisi olan cemre yarın toprağa düşecek
Baharın müjdeleyicisi olan cemre yarın toprağa düşecek
Şanlıurfa'da iki öğrencinin hayatını kaybettiği olayla ilgili yeni gelişme
Şanlıurfa'da iki öğrencinin hayatını kaybettiği olayla ilgili yeni gelişme
Son Haberler
Şanlıurfaspor futbolcusuna iki maç ceza
Şanlıurfaspor futbolcusuna iki maç ceza
Şanlıurfa'da 6 kişi örgüt üyeliği iddiasıyla gözaltına alındı
Şanlıurfa'da 6 kişi örgüt üyeliği iddiasıyla gözaltına alındı
Şanlıurfa'da 34 kişinin öldüğü apartmanın müteahhidiyle ilgili yeni gelişme
Şanlıurfa'da 34 kişinin öldüğü apartmanın müteahhidiyle ilgili...
Şanlıurfa'da çalışmalara katılan jandarma personeli törenle uğurlandı
Şanlıurfa'da çalışmalara katılan jandarma personeli törenle uğurlandı
Gelecek Partisi Şanlıurfa il başkanı istifa etti
Gelecek Partisi Şanlıurfa il başkanı istifa etti
Hind Bin Ebû Hale
Hind Bin Ebû Hale

Ana Sayfa
Haberler
Ekonomi
Siyaset
Yaşam
Spor
Köşe Yazarları
Video Galeri
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Asayiş
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Güncel
  • Haberler
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Taziye
  • Teknoloji
  • Yaşam
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz.