Hebbâr Bin Esved Kimdir?
Baba Adı : Esved bin Muttalib.Anne Adı : Fâhita bint-i Âmir bin Karaza el-Kureyşiyye.
Doğum Tarihi ve Yeri : Tarih yok, Mekke doğumludur.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Hicri 15. Miladi 636 dan sonra…
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : 1-Hind bint-i Ebu Ûzeyhir 2-Âişe bint-i Amr bin Hazn 3-Yemenli bir kadın ve Ümmü veledleri...
Oğulları : Abdurrahman, Sa’d, Sa’id, Esved, İshak, Ali İsmail, Zübeyr, Ebû Bekr.
Kızları : Fahita, Hâni, Ümmü Hakim.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Mekkeli dir.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Rivayeti var, sayısı belli değildir.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Hebbâr bin Esved bin Muttalib bin Esed bin Abdüluzza bin Kusây el-Kureyşi el-Esedi.
Lakap ve Künyesi : Bilgi yok.
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok.
Hebbâr Bin Esved'in Hayatı
Hebbâr bin Esved (r.a) Mekke doğumludur. Ancak hangi tarihte doğduğu bilinmiyor. Neseb silsilesi ise: Hebbâr bin Esved bin Muttalib bin Esed bin Abdüluzza bin Kusây el-Kureyşi el-Esedi dir. Babası Esved bin Muttalib, annesi ise: Fâhita bint-i Âmir bin Karaza el-Kureyşiyye’dir. Anne bir kardeşleri ise Ebû Vehb’in iki oğlu Hazn ile Hübeyre’dir. Mahzum Kabilesine mensubdur. 1Hayatı hakkında fazla bilği bulunmamaktadır. İslâm dininin yayılmaya başladığı günden itibaren, İslâm dinine, ve onun tebliğcisi olan, Resûlullâh (s.a.v)’e ve Müslümanlara aşırı derecede düşmanlık eden bin kişi idi. Şiirleriyle Müslümanları hicvettiği bilinmektedir. Hebbâr bin Esved, kendisi gibi bazı İslâm düşmanlarıyla birlikte Bedir Ğazvesi’nden bir ay kadar sonra Medine’ye hicret etmekte olan, Resûlullâh (s.a.v)’ın kızı Hz.Zeyneb (r.a)’ya yolda rastlamış, onu rahatsız ederek devesinden yere düşmesine ve karnındaki çocuğu zayi’ etmesine sebeb olmuştur.Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v), görevlendirdiği askeri birliklere Hebbâr bin Esved’i ele geçirdikleri taktirde yakmalarını emretmiş, ancak daha sonra bu tür cezalandırmanın Allâh’a mahsus olduğunu söyleyerek onu öldürmekle yetinmelerini istemişti. Bir türlü yakalanıb ele geçirile- meyen Hebbâr, Mekke’nin feth edildiği gün öldürülmeleri emredilen on kişi arasında yer aldı. Fakat yine bulunamadı.Hebbâr bin Esved bir müddet sonra Müslüman olmaya karar vererek Medine’ye geri dönmekte olan Resûlullâh (s.a.v)’e Mekke yakınlarındaki Ci’râne mevkiin de yetişti. Hakkındaki öldürme emrinden dolayı Müslü-manlar onun üzerine hücum ettiyse de Resûlullâh (s.a.v), onlara engel oldu. Kendisini hemen Resûlullâh’ın huzuruna atarak kelime-i şehâdet getirip, Müslüman oldu. Hebbâr bin Esved (r.a), uzun süre kaçtığını, hatta yabancı ülkelere sığınmayı dahi düşündüğünü, fakat Resûlullâh’ın kendisi-ne kötülük edenleri bağışladığını öğrenince bundan vaz geçtiğini söyledi.Hicivleri ile O’nu çok üzdüğünü itiraf ederek affedilmesini diledi. Resûlullâh (s.a.v), onu dinledikten sonra kendisini af edip bağışladığını, İslâmiyeti kabul etmeklede daha önceki günahlarının affedildiğini belirtti.Hebbâr bin Esved (r.a), Resûlullâh (s.a.v)’ın vefatından sonra fetihler dolayısiyle Şam’a gitti. Bir müddet orada ikamet edip Hz.Ömer’in hilafeti zamanında haccetmek amacıyla Medine’ye döndü: fakat hac günlerin de Mekke’ye yetişemediği için halifenin tavsiyesine uyarak bir yıl sonra haccetmek üzere o yıl Umre yapmakla yetindi.Süleyman bin Yesâr anlatıyor:“-Hebbâr bin el-Esved, kurban bayramı günü kubanını kesmekte olan Hz.Ömer’in yanına geldi ve dedi ki: “-Ey Mü’minlerin Emiri, günleri şaşırdık. Biz bu günün Arafe günü olduğunu zannediyorduk!”Hz.Ömer şöyle dedi: “-Mekke’ye git, sen ve yanındakiler Kâbe’yi tavaf edin! Yanınızda kurbanlık varsa kesin! Sonra tıraş olun veya saçlarınızı kısaltın ve geri dönün!Gelecek yıl tekrar haccedin, ayrıca kurban kesin! Kurban bulama-yan da hac da üç gün, dönüşte de yedi gün oruç tutsun!” 2Hindistan bölgesindeki Sind’i ilk defa ele geçiren Beni Hebbâr’dan olan Ömer bin Abdülaziz bin Münzir Hebbâr bin Esved (r.a)’ın neslinden ve onun torunlarındandır. 3Ebû ed-Dahhâk ed-Dımaşki Fevâid’inde, hepsi İbn-i Ebû Necih tariki ile tahric etti:“-Resûlullâh bin müfreze gönderdi ve şöyle buyurdu: “-Eğer Hebbâr bin Esved’i yakalarsanız, iki odun yığını arasına koyun ve yakın!”Müfreze onu yakalayamadı. Fakat İslâm onu yakaladı. Medine’ye hicret etti. Sövücü (hicvedici) bir adamdı. Resûlullâh’a denildi ki: “-Hebbâr sövmüyor, kendisine sövülüyor!”Ona gelib başında durdu ve şöyle dedi: “-Haydi sana sövene söv!”bunun üzerine ona sövmekten vazgeçtiler.Bu haber mürseldir. Bu rivayette yer alan “Medine’ye hicret etti” sözünde yanlışlık vardır. Çünkü o Ci’râne de Müslüman oldu. Bu hadise, Mekke Fethi’nden sonra idi. Malum olduğu vechile Mekke Fethi’nden sonra hicret yoktur!”Doğrusu Zübeyr bin Bekkâr’ın bildirdiğidir:“-Hebbâr, Müsmlüman olup da Medine’ye geldiği zaman, ona sövme-ye (hicvetmeye) başladılar. Bu, Resûlullâh’a anlatıldı. Şöyle buyurdu: “-Sana sövene (hicvedene) sen de söv!”bundan sonra ona sövmekten vazgeçtiler.İbn-i Şahin, Ukayl tarikiyla İbn-i Şihâb’dan bu haberin benzerini mürsel olarak tahric etti. Müslüman oluş şekline gelince; Vâkidi, bunu, Said bin Muhammed, bin Cübeyr bin Mut’im tarikiyla babası dedesinden tahricine göre dedi ki:“-Ben Ci’râne’den döndüğüm zaman, Resûlullâh ile oturuyordum. Hebbâr bin Esved, Allâh Resûlü’nün kapısından çıktı.Şöyle dediler: “-Ya Resûlallâh, işte Hebbâr bin Esved!”Resûlullâh (s.a.v): “-Gördüm!”dedi.Cemâatten bir adam ona doğru kalkmak istedi. Resûlullâh, oturması için ona işaret etti.Hebbâr durdu ve şöyle dedi: “-Ey Allâh’ın Nebisi Selâm sana! Allâh’dan başka hiçbir ilâh olmadı-ğına, Muhammed’in de Allâh’ın elçisi olduğuna şehadet getiririm. Ülkeler-de senden kaçmak, yabancı kavimlere katılmak istedim. Sonra senin, yanı-na gelenlere karşı gösterdiğin iyilik ve hoşgörünü hatırladım. Ey Allâh’ın Nebisi! Biz, şirk ehliydik. Senin sayende Allâh bizi hidâyete erdirdi. Helâk olmaktan kurtardı. Ne olur Câhilliğimi bağışla! Benden sana ulaşanları da bağışla! Çünkü ben kötülüklerimi itiraf ediyorum. Şuçlu olduğumu ikrar ediyorum!”Bunu üzerine Allâh Resûlü şöyle buyurdular: “-Seni affettim. Allâh, seni İslâm’a hidayet ettiğinden ötürü, sana büyük bir lütuf ve ihsanda bulunmuştur. İslâm ise, daha önce yapılanları telâfi eder, bütün günahları bir anda siler!”Taberâni, Ebû Ma’şer tarikiyla Yahya bin Abdulmelik, bin Hebbâr, bin Esved, babası, dedesinden tahric etti: “-Resûlullâh, Hebbâr bin Esved’in evine uğradı (Hebbâr kızını evlen-diriyordu düğününde def çaldı) evde şarkı sesi duydu!” “-Bu nedir?”diye sorunca: “-Düğün var dır!”diye cevab verdiler.Bunun üzerine Resûlullâh şöyle buyurdu: “-Bu, nikâhtır; sifah (zina) değildir!”Ebû Leheb’in oğlu Utbe bin Ebû Leheb Resûlullâh’ın kızından dolayı Mekke de herkesin gözü önünde yakasından tutup hakaret etmesinden sonra o olayda Resûlullâh’ın şu sözü geçmişti: “-Allâh’ın, köpeklerinden birini ona musallat kıl!”Hebbâr’ın şu sözü daha öne geçmiştir: “-Bir arslan gördü, uyuyanları bir bir kokladı. Utbe’ye gittiğinde hemen onu aldı ve parçaladı!”İslâm tarihinde bu olayı bize Hebbâr bin Esved haber vermektedir. 4Hebbâr bin Esved (r.a)’ın daha sonraki hayatı hakkında hiçbir bilgi yoktur. Vefatının Hicri 15. Miladi 636 dan sonra olduğu söylenir.Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.
1- el-İsabe İbn-I Hacer el-Askalani-4-607-No-8935
2- Muvatta-Hac-49-154
3- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi-17-148
4- el-İsabe İbn-I Hacer el-Askalani-4-607-609-No-8935