Muhammed Bin Abdullah Bin Cahş Kimdir?
مُــحَــمَّــدُ بْــنُ عَــبْــدُ اللهُ بْــنُ جَــحْــش
Baba Adı : Abdullah bin Cahş.
Anne Adı : Fâtıma bint-i Ebi Hubeyş.
Doğum Tarihi ve Yeri : Hicretten beş yıl önce Mekke de doğdu.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Vefat tarihi belli değildir. Medine’de vefat etti. Kabri Cennetü’l-Baki’dedir.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : İbrahim, Abdullah.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Mekke, Habeşistan, Medine, Muhacirdir.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Rivayeti var, sayısı belli değildir.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Muhammed bin Abdullâh bin Cahş bin Riâb bin Ya’mer bin Sabire bin Mürre bin Kesir bin Ganm bin Dudan bin Esed bin Huzeyme bin Mudrike bin İlyas bin Mudar el-Esedi.
Lakap ve Künyesi : Ebû Abdullah,
Kimlerle Akraba idi : Resûlullâh (s.a.v)’in halası Ümeyme’nin oğlu ve kayınbiraderi Abdullah bin Cahş’ın oğlu, Hanımlarından Zeyneb bint-i Cahş’ın kardeşi oğludur.
Muhammed Bin Abdullah Bin Cahş'ın Hayatı
Muhammed bin Abdullah, bin Cahş (r.a), Resûlullâh (s.a.v)’in halası Ümeyme’nin oğlu ve kayınbiraderi Abdullah bin Cahş’ın oğlu, Hanımla-rından Zeyneb bint-i Cahş’ın kardeşi oğlu, yeğeni dir. Annesi ise;Fâtıma bint-i Ebi Hubeyş’dır. Künyesi ise; Ebû Abdullah’dır. Babası Abdullah bin Cahş’ın kabilesi, Câhiliye devrinde Benî Abdişşems kabilesinin veya bu kabileden Harb bin Ümeyye’nin halifi andlaşmalısı idi. Harb bin Ümeyye ise, meşhur Ebû Süfyân Sâhr bin Harb’ın babasıdır.Abdullah bin Cahş (r.a), İslâmiyet dinine ilk giren zevat arasındadır. Resûlullâh (s.a.v), Darü’l-Erkam’a girib de orada, halkı İslâmiyete gizlice dâvete başlamasından daha önce Müslüman olmuştur. Müslüman olduktan sonra diğer Ashab-ı kirâm gibi Kureyş müşriklerinin çeşitli ezâ ve cefa-larına maruz kaldı. Bu sebeb den dolayı da, Habeşistan ülkesine yapılan ikinci hicrette muhacirler ile birlikte hicret etmek mecburiyetinde kaldı.Habeşistan’a giderken bütün ailesini de beraberinde götürdü. Onun refakâtin de erkek kardeşleri Şair ve âma olan Ebû Ahmed Abd bin Çahş, ve Ebû Süfyân’ın Müslüman olan kızı Fâria bint-i Ebû Süfyan (ihtilaflıdır) ve Ubeydullah bin Cahş, ile hanımı, daha sonra Ezvacı tahirattan olan Ümmü Habibe bint-i Ebû Süfyân da onunla beraberdi. Kız kardeşlerinden Ezvac-ı tahirattan, Berre (Zeyneb bint-i Cahş (r.a) ile daha sonra Mus’âb bin Ûmeyr’in hanımı olacak olan Hamne bint-i Cahş’da beraberlerin de bulunuyorlardı.Abdullâh bin Cahş (r.a) bir müddet Habeşistan’da kaldıktan sonra, bilâhare kardeşi Ubeydullâh ve onun hanımı Ümmü Habibe’nin dışında bütün ailesi ile birlikte Mekke’ye geri döndü. Habeşistan’da kalan kardeşi Ubeydullah bin Cahş, daha sonra orada irtidat ederek hiristiyanlığa girdi ve Habeşistan’da kalarak orada o haliyle öldü. Dul kalan hanımı Ümmü Habibe ile yetim kalan küçük kızı Habibe ise, hicretin yedinci yılında Resûlullâh (s.a.v)’ın elçisiyle Necaşi’ye gönderdiği bir mektub üzerine Necaşi tarafından Resûlullâh (s.a.v)’e nikahlanarak Ezvac-ı tâhirat’tan oldu. Kızı Habibe ise evlatlığı oldu.Abdullâh bin Cahş (r.a) ailesiyle Mekke’ye dönünce Benî Ganm kabilesinin yanında ikamet etmek istedi ise de, bu mahalledekilerin hepsi Müslüman olup Medine’ye hicret etmiş olduklarından o da evlerini kapa-arak bütün âile bireyleriyle birlikte Medine’ye hicret etti. Medine’de, Ensâr’dan Âsım bin Sâbit bin Ebî Eklâh el-Ensarî’ye misafir oldu. Daha sonra Resûlullâh (s.a.v), onu, Âsım bin Sâbit (r.a) ile din kardeşi ilan etti.Muhammed bin Abdullah ise bütün bu olaylarda henüz küçük yaş-larda bulunuyordu. Babası Abdullâh bin Cahş (r.a), Allâh ve Resûlünü o kadar çok severdi ki: “-Benim dünyada en çok tamâ ettiğim şey, Allâh ile Resûlullâh’a muhabbettir!” diyerek bu hususu belirtmiştir.Uhud Savaşı’nda rızâ-i ilâhi uğruna şahâdet mertebesine erdiği zaman sahabeler arasında adı ve şöhreti: “-Allâh yolunun fedaisi!”olarak bâki! kaldı.Resûlullâh (s.a.v) Uhud Ğazvesi’nden geri döndüğünde, Abdullâh bin Cahş’ın hemşiresi Hamne bint-i Cahş’ı görerek ona hem kocası Mus’ab bin Ûmeyr’den dolayı hemde kardeşi Abdullâh’dan dolayı en samimi tâziyet-lerini bildirmiştir. Babası Abdullah bin Cahş ölmeden önce küçük çocukları için Resûlullâh (s.a.v)’ın himayesine vasiyet etmiştir. Adını bilmediğimiz kız çocuğuna, Resûlullâh (s.a.v), Hayber arazisinden bir miktar varidat ayırmıştır.Muhammed bin Abdullah’a ise hem bir arazi ile Medine’de bir ev tahsis etmişlerdir. Hz.Ömer kendi devrinde Bedir Savaşı’na katılan muhâ-cirlerin geride kalan çocuklarına tahsisat maaş bağladığı kişiler arasına Muhammed bin Abdullah bin Cahş’ı da katmıştır. Bir hadisi Nesâi ve İbn-i Mâce’de tahric edildi, kendisinden oğlu İbrahim rivâyet etti. 1Muhammed bin Abdullah bin Cahş anlatıyor:“-Bir gün Resûlullâh (s.a.v)’ın yanında oturuyorduk. Bir ara başını göğe doğru kaldırdı, sonra elini alnına koydu, daha sonra da: “-Sübhanallâh, ne kadar ağır hüküm indirildi!”buyurdu.Biz sustuk ve koktuk. Ertesi gün O’na: “-Yâ Resûlullâh! İndirilen o ağır hüküm nedir?”Diye sorunca şunları söyledi: “-Hayatım kudret elinde olan Allâh’a yemin ederim ki, borçlu olan bir kimse Allâh yolunda öldürülürse, sonra diriltilip tekrar öldürülse, daha sonra diriltilip yine öldürülse borcu ödenmeden cennete giremez!”Muhammed bin Abdullah, bin Cahş (r.a), Medine de vefat etti. Kabri Medine de Cennetü’l-Baki dedir. 2Vâkidi’nin anlattığına göre Hicretten beş yıl kadar önce doğdu. Bunu Taberi de nakletti. Denildiğine göre şöyle dedi:“-Buhâri der ki: “-Onun sohbeti vardır!”İbn-i Hibbân der ki: “-Resûlullâh’dan hadis işitib rivayet etmiştir!”Muhammed bin Abdullah bin Cahş’ın melası olan Ebû Kesir anlattı: “-Onun sohbeti vardır; dinde şiddetli davranmak ve camaatin fazileti hakkındaki hadisi andı!”Yine Ebû Kesir’in setri avret hakkındaki hadisini Ahmed İbn-i Hanbel Nesâi ve İbn-i Mace tahric ederken; Buhâri de onu ta’lik etti. Hâkim ise, o hadisin sahih olduğunu bildirdi.İbn-i Sa’d der ki:“-Muhammed’in Künyesi Ebû Abdullah’dır. Babası Uhud’da şehid oldu. Resûlullâh’a onu vasiyet etti. Bu sebeble Hayber’de onun için bir mal satın aldı ve Medine’de de bir ev verdi.Hz.Ömer (r.a) Bedir Savaşı’nda bulunan Muhacirlerin çocukları için dörtbin dinar veya dirhaem verilmesi için yazı yazdı. İşte onlardan birisi de Muhammed bin Abdullah bin Cahş’tır. 3Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.1- Yukarıda ki bilgilerin tümü, meşhur Siyer kaynaklarından özetlenmiştir.2- Câmiu’l-Usûl-6-705-Borçlar-No-2.550-Nesâi-Buyû’-98
3- el-İsabe İbn-I Hacer el-Askalani-4-282-No-7790