Anasayfa
  • Haberler
    TeknolojiAsayişEğitimDünyaGüncel
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Yaşam
    SağlıkTaziyeKültür Sanat
  • Spor
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Hâvle Bint-i Hâkim
Yaşam
09 Aralık 2019 - 17:00

Hâvle Bint-i Hâkim

Hâvle bint-i Hâkim (r.a) Mekke’de doğmuştur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen, sabıkunu evvelin den olan kadın sahabelerinden olan Hâvle bint-i Hâkim, İslâm tarihine adını şerefle yazdıran muhterem kadın sahabelerden biridir. Geniş Künyesi: Ümmü Şerik Hâvle bint-i Hâkim bin Ümeyye es-Sülemiyye dir. Adının Huveyla olduğuda kaydedilir.

Yaşam
09 Aralık 2019 - 17:00
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Hâvle Bint-i Hâkim

Hâvle Bint-i Hâkim Kimdir?
خَــولَــةَ بـِـنْــتِ حَــكِـيـم


 Baba Adı    :    Hâkim bin Ümeyye.
 Anne Adı    :    Da’ife bint el-Âs bin Ümeyye bin Abdüşems
 Doğum Tarihi ve Yeri    :    Tarih yok, Mekke doğumludur.
 Ölüm Tarihi ve Yeri    :    Hicri 9. yılda, veya Hz.Ömer’den sonra Medine’de vefat etti. Kabri, Medine’de Cennetü’l Bâkî kabristanlığındadır.
 Fiziki Yapısı    :    Bilgi yok.
 Eşleri    :    Osman İbn-i Maz’ûn.
 Oğulları    :    Saib, Abdurrahman,
 Kızları    :    Bilgi yok.
 Gavzeler    :    Yok.
 Muhacir mi Ensar mı    :    Mekke, Medine. Muhacirdir.
 Rivayet Ettiği Hadis Sayısı    :    15 tane.
 Sahabeden Kim ile Kardeşti    :    Bilgi yok.
 Kabile Neseb ve Soyu    :    Hâvle bint-i Hâkim bin Ümeyye bin Hâris bin Vakkas bin Mürre bin Hilal bin Falih bin Zekvan bin Sâ’labe bin Bühse bin Selim es-Selimiye’dir.
 Lakap ve Künyesi    :    Hûveyle, veya Ümmü Şerik de denilir.
 Kimlerle Akraba idi    :    Osman ibn-i Maz’ûn’un hanımıdır.


Hâvle Bint-i Hâkim'in Hayatı


Hâvle bint-i Hâkim (r.a) Mekke’de doğmuştur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen, sabıkunu evvelin den olan kadın sahabelerinden olan Hâvle bint-i Hâkim, İslâm tarihine adını şerefle yazdıran muhterem kadın sahabelerden biridir. Geniş Künyesi: Ümmü Şerik Hâvle bint-i Hâkim bin Ümeyye es-Sülemiyye dir. Adının Huveyla olduğuda kaydedilir.

Hâvle bint-i Hâkim (r.a) Mekke’de İslâmiyet’in ilk başlarında kocası Osman ibn-i Maz’ûn ile birlikte İslâm olarak sabikun-u evvelinden yani ilk iman edenlerden olma bahtiyarlığına erişmiştir. Saliha ve faziletli bir sahabi hanımefendi idi. Kocası Osman ibn-i Maz’ûn’un Habeşistan’a hicretini görmüş ve sabretmiştir. Habeşistan dönüşünde kocasıyla beraber bir çok sıkıntılara katlanmıştır.

Hâvle bint-i Hakîm’in adını İslâm tarihine yazdırmış olduğu ilk olay, Hz.Hadice annemizin vefâtından sonra Resûl-ü Ekrem’in Risalet davasını daha iyi ve daha rahat yapabilmesi için, Ona gelerek çocuklarına bakacak bir hanım efendi ile evlenmesini düşünüp Ona bazı isimleri söyleyip Resûlullâh (s.a.v)’ın evlenmesini sağlamasıdır. Bu sebeble önce, Sevde bint-i Zem’a’yı Resûl-ü Ekrem’e istemiş, arkasından Hz.Ebû Bekr’den kızı Hz.Âişe’yi, Resûlullâh’a isteyerek önce Hz.Sevde bint-i Zem’a ile daha sonrada Hz.Âişe ile evlendirmeye muvaffak olmuştur. Bu önemli olaylar-dan dolayı adı İslâm tarihine geçmiş önemli bir hanım efendidir.

Hâvle bint-i Hâkim, kocası Osman ibn-i Maz’ûn ve bütün ailesi ile birlikte ailece Mekke’den Medine’ye hicret etmişlerdir. Hicret-i Nebevi esnasında kocası Osman ibn-i Maz’ûn, ve kayınbiraderleri Abdullah bin Maz’ûn, ile Kudame bin Maz’ûn, ve onların eş ve çocukları ile birlikte oğlu Saib bin Osmanı’da yanlarına alarak Medine’ye hicret ettiler. Resûlullâh (s.a.v), kocası Osman ibn-i Maz’ûn’u Medine’de Ensâr’dan Ebû Heyseme veya Abbas bin Ubade bin Nadle ile kardeş ilân etti.

Kocası Osman ibn-i Maz’ûn (r.a), dünya hayatını ve fantazisini fazla sevmezdi bundan dolayı evini âilesini bazen ihmal ederdi. Bir gün Hâvle bint-i Hâkim, Resûlullâh (s.a.v)’in zevcelerinin yanına gelmişti. Onlar kadını perişan bir halde görünce ona:

      “-Kureyş içinde senden daha gelişlisi yoktu. Ne oldu sana?” dediler

Hâvle bint-i Hâkim (r.a):

      “-Kocam Osman ibn-i Maz’ûn’un bana hiçbir ilgi, alakası kalmadı, gecelerini hep namazla gündüzlerini de oruçlu geçirir!”dedi.

O sırada, Resûlullâh (s.a.v) içeri girdi. Bu olayı kendisine anlattılar. Hemen, Osman ibn-i Maz’ûn’un yanına vardı, ve sordu:

      “-Yâ Osman! Ben, senin için güzel bir örnek değil miyim?”dedi.

Osman ibn-i Maz’ûn (r.a):

      “-Anam babam sana feda olsun yâ Resûlullâh! Niçin sordunuz!”

Resûlullâh (s.a.v) de ona:

      “-Sen gündüzleri hep oruç tutuyor geceleri de namaz kılıyormuşsun öyle mi?”diye sordu.

Osman ibn-i Maz’ûn (r.a):

      “-Evet öyle yapıyorum!”deyince,

Resûlullâh (s.a.v), buyurdular ki:

      “-Yapma! Sen de, gözlerinin hakkı var. Bedeninin hakkı var, âilenin hakkı vardır. Namaz kıl, uyu, orucunu tut, akşam olunca da iftarını yap!”

Resûlullâh (s.a.v)’in bu tavsiyesinden sonra zevcesi yeni gelinler gibi kokulanarak Resûlullâh (s.a.v)’in zevcelerinin yanına gelince ona:

      “-Bu ne?”dediler.

O da:

      “-Herkese erişen bize de erişti!”dedi. 1

Hâvle bint-i Hâkim (r.a)’ın Osman ibn-i Maz’ûn’dan, Abdurrahman ve Saib adında iki oğlu olmuştur.

Medine’ye hicret ettikten bir müddet sonra kocası ağır bir hastalığa yakalanmış daha sonra iyi olmuş ise de, ancak bu hastalığı bir müddet sonra tekrar nüksedi vermişti. Bu sebebten dolayı, Bedir Ğazvesi’ne iştirak edememişti. Daha sonra hicretten otuz ay sonra vefât ederek, Cennetü’l Bâkî kabristanına defnedilmiştir.

Abdullah İbn-i Abbas (r.a) anlatıyor:

“-Osman ibn-i Maz’ûn ölüm döşeğindeyken Resûlullâh (s.a.v) geldi. Sanki bir şeyler söylüyormuş gibi üzerine eğildi. Sonra başını kaldırdı. Oradakiler Resûlullâh’ın gözlerinin yaşardığını farkettiler. Resûlullâh, tekrar eğildi başını kaldırdığında ağladığını gördüler. Üçüncü defa eğildi. Tekrar başını kaldırdığında derince bir içini çektiğini gördüler ve Osman ibn-i Maz’ûn’un vefât ettiğini anladılar. Ordakiler’de ağlamaya başladılar.

O zaman Resûlullâh (s.a.v) onlara:

      “-Susun! Ölünün arkasından ağlamak, şeytanın işidir. Allâh’a tevbe-i istiğfar edin!” buyurdular.

Daha sonra da:

      “-Yâ Eba’s-Saib! Allâh sana rahmet etsin, dünyaya bağlanmadan çekip gidiyorsun!”dedi. 2

Hâvle, kocası Osman ibn-i Maz’ûn (r.a)’ın cenazenin arkasından:

      “-Senin için Cennet hazırlanmıştır. Yâ Osman!”deyince,

Resûlullâh (s.a.v) ona kızğın kızğın baktı ve:

      “-Nereden biliyorsun?!”diye sordu.

Hâvle bint-i Hâkim şöyle cevab verdi:

      “-Yâ Resûlallâh! Ebû Saib, o, Senin süvarin ve sahabin değil mi?”

Resûlullâh (s.a.v):

      “-Vallâhi, biz onun iyiliğinden başka hiç bir şey bilmiyoruz. Ben Resûlullâh olduğum halde Allâh tarafından ne bana ne de ona ne yapıla-cağını bilemem. Onun hakkında, Allâh ve Resûlü’nü severdi demen yetişir!”buyurdular.

Hâvle bint-i Hâkim kocasının ölümünden sonra bir müddet daha yaşamış ise de, bâzı rivâyetlere göre hicri 9. yılda, bâzı rivâyetlere göre daha önce, bazı rivâyetlere göre, Resûlullâh’ın sağlığında vefât etmiştir. Hâvle bint-i Hâkim, Hakkında çok değişik rivayetler vardır.

Bunlardan birincisi Buhâri’nin nikâh bölümünde aktardığı şu hadise:

Kocası vefat edince Resûlullâh (s.a.v)’e gelerek şöyle demiştir:

“-Hişam dan, o, babasından dedi ki:

“-Hâkim’in kızı Hâvle kendisini Resûlullâh (s.a.v)’e hibe eden kadın-lardandı. Hz.Âişe (r.a) bunun üzerine şöyle demişti:

      “-Bir kadın kendisini bir erkeğe hibe etmekten utanmaz mı?”demesi üzerine, yüce Allâh’ın:

      “-Hanımlarından kimi dilersen geri bırakabilir, kimi dilersen yanına alabilirsin!” buyuruğu nâzil olunca, Hz.Âişe: 3

      “-Yâ Resûlullâh! Gördüğüm kadarıyla Rabbın hep senin arzunu gerçekleştirmekte acele ediyor!” dedi. 4

Onun bu arzusunu Hz.Âişe (r.a) çok yadırğamış, bunun üzerine bu tür tekliflerin yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmadığını bildiren Âyet nâzil olmuştur. Resûlullâh (s.a.v)’ın Hâvle ile evlenmeyi kabul ettiği, sonradan vaz geçtiği, veya önce evlendiği, fakat sonradan:

      “-Hanımlarından dilediğini bırakabilirsin!” 5

Âyetine binâen kendisini bıraktığı da rivayet edilmiştir.

Bazı kaynaklarda ise: Resûlullâh’a hizmet ettiği ve ondan özellikle Tâif’e sefer düzenleyip orayı fethedecek olursa Meşhur Bâdiye bint-i Gaylân’ın veya Faria bint-i Akil’in takılarıyla süs eşyalarını kendisine vermesini istediği, ancak, Resûlullâh (s.a.v) ona şimdilik Tâif’ın fethini düşünmediğini söylediği belirtilmektedir olayın detayı şöyle ki:

Osman ibn-i Maz’ûnun zevcesi Hâvle bint-i Hâkim şöyle dedi:

      “-Yâ Resûlullâh! Allâh, Sana, Tâif’in fethini nasib ederse, Bâdiye bint-i Gaylân’ın veya Fâria bint-i Akil’in ziynet ve, takılarını bana ver!”

Bunlar, Sakif kadınlarının ziynetleri, süs takıları en çok olanı ve en güzelleri idi.

Resûlullâh (s.a.v):

      “-Ey Huveyle! Şimdilik bana Sakif’i boyun eğdirmeye izin verilmedi verilir ise, sana ne yapabilirim?”buyurdu.

Hâvle bint-i Hâkim:

      “-Yâ Resûlallâh! Tâiflilere hücuma hazırlanmaktan Seni alıkoyan nedir?”diye sordu.

Resûlullâh (s.a.v):

      “-Bize, şu ana kadar onlara ğalebe çalmaya izin verilmedi. Tâif’i şimdilik fethedeceğimizi sanmıyorum!” buyurdu.

Hâvle bint-i Hâkim, Hz.Ömer’in yanına varıp, Resûlullâh (s.a.v)’in Tâif hakkında söylediklerini ona haber verdi. Hz.Ömer (r.a)’de, durumu Resûlullâh (s.a.v)’den sormak için, Resûlullâh (s.a.v)’ın yanına geldi:

      “-Yâ Resûlallâh! Hâvle’nin kendisine Senin söylediğini açıklayarak bana söylediği şeyi, ona, Sen mi söyledin?”diye sordu.

Resûlullâh (s.a.v):

      “-O sözü, ben, söyledim!”buyurdu.

Hz.Ömer (r.a):

      “-Demek, onların üzerine ğalebe çalmaya şimdilik sana izin verilmedi?”dedi.

Resûlullâh (s.a.v):

      “-Hayır, izin verilmedi!” buyurdu.

Hz.Ömer (r.a):

      “-Öyle ise göç etmeye hazırlanmaları, halka verilecek midir?”

Resûlullâh (s.a.v):

      “-Evet!”buyurdular.

Bunun üzerine, Hz.Ömer, göç etmeye hazırlanmalarını Müslüman-lara ilân etti. 6

Hz.Ömer’ın şehid edildiği gün Hâvle’nin rüyasında bir horozun halifeyi üç defa ğağaladığını gördüğü, bunu halifeye bir suikast düzenle-neceği şeklinde tabir ederek durumu kendisine bildirdiği de rivayet edilir.

Hâvle bint-i Hâkim’ın ne zaman ve hangi tarihte vefat ettiği ise epey ihtilaflıdır. Bazılarına göre; Hz.Ömer’den sonra vefat etti. Bazılarına göre; Resûlullâh (s.a.v) zamanında vefat etmiştir. Hz.Ömer’in şehadetinde hayat-ta olduğuna göre, Hz.Ömer’den sonra vefat etmiş olması, Allâh’u Alem daha doğru olsa gerek. Hâvle (r.a), Medine’de vefat etti.

Kabri Medine’de Cennetü’l Bâkî kabristanlığındadır.

Faziletli bir kadın olarak anılan Hâvle’nin dini konuları sorup öğren-me hususunda hiç çekinmediği, hatta rüyasında ihtilâm olan bir kadının ne yapması gerektiğini Resûlullâh’dan sorduğu belirtilmektedir.

Hâvle bint-i Hâkim (r.a), Resûlullâh (s.a.v)’den on beş hadis-i şerif rivâyet etmiştir. Bunlar Sahih-i Müslim ile İbn-i Mâce, Tirmizi ve Nesâi’nin Sünenlerinde yer almıştır. Kendisinden Sa’d bin Ebû Vakkâs, Said bin Müseyyeb, Beşir bin Sa’d ve Urve bin Zübeyr gibi şahıslar rivayette bulunmuştur. 7

Şübhesiz ki en doğrusunu Allah bilir. Allah onlardan râzı olsun.

1- M.Âsım Köksal İslam tarihi-9-253
2- M.Yusuf Kandehlevi Hadislerle Müslümanlık-2-874
3- Ahzab-50
4- Fethu’l Bâri muhtasarı İbn Hacer el-Askalani-10-408-Hadis No-5113-Polen 2007
5- Ahzab-51
6- M.Âsım Köksal İslam Tarihi-15-467
7- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansikopedisi-116-538-Konun akışına göre montaj edildi.



Diğer Sahabe Hayatları


Cünade Bin Ebu Ümeyye►

Ebû Abdullah, Cünâde bin Ebû Ümeyye, el-Ezdi, ez-Zehrâni, Ezd kabilesinin Zehrân koluna mensub olan Cünâde’nin babası Ebû Ümeyye de sahâbi idi; adı bazı kaynaklarda Mâlik, bazılarında da Kebir şeklinde geçmektedir.


Cündüb bin Mekis►

Cündüb bin Meks’in hangi tarihte nerede doğduğu ve hangi tarihte vefat ettiği bilinmemektedir. Nesebi: Cündeb bin Meks bin Amr bin Cerad bin Yerbu bin Tuhayl bin Adiy bin Rebia bin Rüşdan bin Kays bin Cüheyne bin Zeyd el-Cüheni. Âile bireyleri hakkında fazla bilgimiz yoktur.


Cündüb bin Abdullah►

Cündüb bin Abdullah adında dört tane meşhur sahabe vardır. Bunlar; 1-Cündüb bin Abdullah el-Ğamidi. 2-Cündüb bin Abdullah bin Züheyr. 3-Cündüb bin Abdullah. 4-Cündüb bin Abdullah el-Beceli. Bizim burada anlatmaya çalışcağımız ise budur.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa'da nefes borusuna cisim kaçan çocuk son anda kurtarıldı
Şanlıurfa'da nefes borusuna cisim kaçan çocuk son anda kurtarıldı
Şanlıurfa'da elektrik akımı can aldı
Şanlıurfa'da elektrik akımı can aldı
Baharın müjdeleyicisi olan cemre yarın toprağa düşecek
Baharın müjdeleyicisi olan cemre yarın toprağa düşecek
Şanlıurfa'da iki öğrencinin hayatını kaybettiği olayla ilgili yeni gelişme
Şanlıurfa'da iki öğrencinin hayatını kaybettiği olayla ilgili yeni gelişme
Son Haberler
Adalet Bakanlığına 18 bin 305 personel alınacak
Adalet Bakanlığına 18 bin 305 personel alınacak
Şanlıurfaspor konvoyunda kaza: Yaralılar var
Şanlıurfaspor konvoyunda kaza: Yaralılar var
Muharrem İnce cumhurbaşkanı adaylığı için 100 bin imzayı topladı
Muharrem İnce cumhurbaşkanı adaylığı için 100 bin imzayı topladı
Haliliye'de iftar yemekleri hanelere ulaştırılıyor
Haliliye'de iftar yemekleri hanelere ulaştırılıyor
Şanlıurfa'da CHP'ye başvuru yapanların sayısı belli oldu
Şanlıurfa'da CHP'ye başvuru yapanların sayısı belli oldu
Hâtib Bin Hâris
Hâtib Bin Hâris

Ana Sayfa
Haberler
Ekonomi
Siyaset
Yaşam
Spor
Köşe Yazarları
Video Galeri
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Asayiş
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Güncel
  • Haberler
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Taziye
  • Teknoloji
  • Yaşam
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz.