Anasayfa
  • Haberler
    TeknolojiAsayişEğitimDünyaGüncel
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Yaşam
    SağlıkTaziyeKültür Sanat
  • Spor
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Eğitim
  3. Öğretmenlik Mesleği Daha Fazla Örselenmesin, Şiddete Çözüm Ötelenmesin
Eğitim
23 Kasım 2019 - 08:35

Öğretmenlik Mesleği Daha Fazla Örselenmesin, Şiddete Çözüm Ötelenmesin

Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, yaptığı bir yazılı açıklama ile öğretmenler ve eğitimcilere karşı uygulanan şiddeti kınadı. Coşkun, Öğretmenlik mesleğinin onurunun korunması ve bunun daha fazla örselenmemesi gerektiğini vurguladı.

Eğitim
23 Kasım 2019 - 08:35
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Öğretmenlik Mesleği Daha Fazla Örselenmesin, Şiddete Çözüm Ötelenmesin
Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun'un Basın Açıklaması

Eğitimciye şiddete dur demek, sesimizi yetkililere duyurmak, çözüm bulma iradesini harekete geçirmek için bir araya gelmiş bulunmaktayız.

Gündemimiz net, hedefimiz tektir. Eğitimciler olarak sesimizin duyulmasını, mesajlarımızın alınmasını, şiddete çözümün artık ertelenmemesini, mesleğimizin daha fazla örselenmemesini istiyoruz.

Şiddet, her geçen gün sayı olarak da yoğunluk olarak da artıyor, farklı faillerle yeni kulvarlar buluyor, en uzağında olması gereken yerlere bile giriyor; toplumsal bağlarımızı çözüyor, geleceğimizi karartıyor.

Toplumsal değerlerimiz erozyona uğruyor, insana saygı azalıyor, hürmet yerini şiddete bırakıyor. Karakter eğiticisi, ruh işçisi, geleceğimizin mimarı öğretmenlerimiz, ince bir sanatı icra ederken kaba bir muameleye maruz kalıyor.

Yusuf Elitaş, 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde hainlerin kurşunlarıyla şehit oldu. Şenay Aybüke Yalçın, ömrünün baharında, meslek hayatının başında teröristlerin kurşunuyla aramızdan ayrıldı. Necmeddin Yılmaz öğretmenimiz teröristler tarafından yolu kesilerek katledildi. Ayhan Kökmen öğretmenimizi, kendini bilmez birinin saldırısı sonucu, görevinin başındayken şiddete kurban verdik. Gülhan öğretmenimiz, okul çıkışında sokak ortasında sırtından bıçaklandı. Yücel Düzci öğretmenimiz, okul bahçesinde saldırıya uğrayan öğrencilerini korurken, gözü dönmüş saldırganların şiddetine maruz kaldı. Adına kütüphane yaptırdığımız Necmeddin Kuyucu öğretmenimiz, öğrenci kılıklı birinin bıçaklı saldırısı neticesinde hayatını kaybetti. Aslında kaybettiğimiz, sevgimiz, saygımız, merhametimiz, şefkatimiz, vicdanımız, izanımızdır.

 

İki Yılda 94 Öğretmen Şiddete Kurban Gitti

Eğitim-Bir-Sen olarak yaptığımız araştırmada, son iki yılın fotoğrafı bile şiddet olaylarının nasıl giderek tırmandığını ve yaşananların ne kadar vahim olduğunu göstermektedir. Eylül 2017’den bugüne resmî eğitim kurumlarında 94 öğretmen ve eğitim çalışanı değişen tür ve düzeyde şiddet içerikli eyleme maruz kalmıştır. Şiddet eylemlerinin yüzde 78’i adli soruşturmaya konu edilmiştir. Bu eylemlerin yüzde 58’inin adli soruşturma ve kovuşturma süreci devam etmektedir. Sadece üç vakada tutuklama kararı verilerek sanık/sanıklar tutuklu yargılanmıştır. Sonuçlanan kamu davalarında sadece 5 vakada mahkûmiyet kararı verilmiş, tamamında adli para cezasına hükmedilmiştir. Araştırma bulguları, eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin, bireysel eylemler olmaktan çıkıp yaygın bir sorun hâline geldiğini ortaya koymaktadır. Eğitim çalışanlarına yönelen şiddetin genel ve yaygın bir görünüm arz etmesi, psikolojik ve sosyolojik kökenleri olan toplumsal bir sorun hâline geldiğini göstermektedir.

 

Eğitimci Şiddeti Önleyen, Eğitim Şiddeti Ortadan Kaldıran Olmalıdır

Şiddeti önleyecek önemli bir aktör olması gereken eğitimciler bugün maalesef şiddetin mağduru durumuna gelmiştir. Eğitimcinin itibarını daha da artıracak, konumunu güçlendirecek, onu tehlikelere karşı koruyacak tedbirleri artık almak zorundayız. İşte tam da burada meslek kanununa ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğu açığa çıkmaktadır. Eğitimci, şiddete karşı yasal güvenceyle korunan, kendisi bizzat şiddeti önleyen; eğitim ise şiddeti ortadan kaldıran bir enstrüman olmalıdır.

 

Herkes Şiddete Karşı Duyarlı Olmalıdır

Bunun için, yetkili kişi ve kurumlardan sivil toplum örgütlerine kadar toplumun tüm katmanlarına sorumluluk düşmektedir. Başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün eğitim camiası, siyasiler, mülki idareler, aydınlar, gazeteciler, aileler bu konuda büyük bir aile olduğumuz şuuru ve duyarlılığı ile sorumlu davranmalıdır. Herkesi ilgilendiren, herkesin ilgili olduğu bir meselede, toplumsal duyarlılık bilinci ve farkındalık oluşturmak için herkesin yapacağı bir şey mutlaka vardır, olmalıdır.

 

Şiddete Karşı Caydırıcı Kanunlar Olmalıdır

Sendika olarak, şiddet sorununun kaynaklarını kurutacak çözümlerin mutlaka üretilmesi gerekliliğini her fırsatta dile getirdik, getiriyoruz. 2018 Mart ayında şiddete karşı etkili caydırıcılık sağlayacak yasal bir düzenleme yapılması talebiyle Türkiye genelinde eğitim çalışanlarıyla birlikte imza kampanyası başlattık ve 520 bin imza topladık. Toplu sözleşme masasına, Kamu Personeli Danışma Kurulu ve Kurum İdari Kurulu gündemine de taşıdığımız talebimizin özü; eğitim ve öğretim hizmeti sunumu esnasında veya verilen eğitim ve öğretim hizmetinden kaynaklanan nedenlerle eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere hapis cezası verilmesi; eğitim kurumlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması ve şiddet mağduru personele karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemlerde ve davalarda personelin talebi üzerine bakanlığın hukukî yardımda bulunması noktasında düzenleme yapılmasıdır.

 

Sorun Üreten Bir Sistem Çare Olamaz

Mevcut düzenlemelerin caydırıcı olmadığı, bilakis şiddeti beslediği artık görülmelidir. Sorun üreten bir sistem çare olamaz. Yapılması gereken, medeniyet değerlerimizi merkeze alan bir kültür seferberliğine ve eğitim programına geçmektir. Şu da bilinmelidir ki bir tek sebebi ve kaynağı olmayan şiddet, ancak topyekûn bir duyarlılık ve bilinçle önlenebilir. Varlık ve medeniyet iddiamızı sürdürmek istiyorsak, bu seferberliği başlatmaya ve başarmaya mecburuz, yoksa pırıl pırıl olması gereken kalplerine attığımız karanlık kördüğümlerle hem çocuklarımıza şiddet uygulamış hem de onları şiddete yönlendirmiş olacağız.

 

Öğretmenlik Mesleğine İtibar Kazandırılmalı

Eğitim merkezli düzenlemeler ciddi bir duyarlılık ve sorumlulukla yeniden tanzim edilmelidir. Öğretmenlik mesleğine itibar kazandırılmalı, eğitim çalışanlarımız saldırılara açık, korumasız, korunaksız, güvensiz bırakılmamalıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu, bu husus da göz önünde bulundurularak hazırlanmalı ve bir an önce hayata geçirilmelidir. Çocuklarımızı, umudumuzu, geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz her bakımdan korunmalı, etkinleştirilmelidir. Bu kapsamda, değerler eğitimi, aileyi de içine alacak şekilde ve sosyal çevrenin öğrenci üzerindeki muhtemel negatif etkilerinden arındıracak kapsamda yeniden ele alınmalıdır. Çünkü eğer kalıcı önlemler alınmazsa yarın çok geç olabilir.

Bugün burada en önemli gündemimiz şiddet fakat tek sorunumuz şiddet değil. Devasa ve dinamik bir yapı olan eğitim camiasının pek çok sorunu bulunmaktadır.

Yaptığımız açıklamalar ve çağrılar neticesinde Millî Eğitim Bakanlığı’nın ‘Şiddet Sıfır, Öğretmenler Pekiyi’ sloganıyla atmış olduğu adımı başlangıç açısından yerinde; eğitim çalışanlarına karşı, her türlü şiddete veya tehdide başvuran kişilere yönelik Türk Ceza Kanunu’nda ve ilgili mevzuatta yeni yasal düzenleme yapılması için bakanlıklar arasında iş birliği başlatmasını önemli ve gerekli buluyoruz. Buradan hükûmete, TBMM’ye, siyasi partilere çağrıda bulunuyorum. Eğitimin, eğitim çalışanlarının sorunları çözüme kavuşturulmadan geleceğe umutla bakmamız, başarıyı yakalamamız mümkün değildir. Onun için diyoruz ki 2023 Eğitim Vizyonu lafta da rafta da kalmamalı, icraat için bir an önce adım atılmalıdır.

Öğretmen istihdamında farklı modellerden vazgeçilmeli, atamalar kadrolu yapılmalıdır.

Sözleşmeli öğretmenlerimizin acil çözüm bekleyen parçalanmış aile görüntüsüne son verilmeli, aileler kavuşturulmalıdır.

İstihdamda güçlük çekilen yerlerde teşvik sistemi hayata geçirilmelidir.

Mülakatla atama yönteminden vazgeçilmelidir.

Devlet, kaşıkla verdiğini vergi dilimi kepçesiyle geri almaktan vazgeçmelidir. Finans ve sermaye kesimine bol keseden destek, kamu görevlilerine ise gelir vergisiyle köstek olan yaklaşım terk edilmeli, memurun maaşını küçülten, yükünü büyüten düşük matrah oyununa son verilmeli, vergi dilimi en fazla yüzde 15’te sabitlenmelidir.

24 Haziran seçimleri öncesinde vadedilen, Cumhurbaşkanlığı ikinci 100 Günlük Eylem Planı’nda ve 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilen 3600 ek gösterge, tüm eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde bir an önce hayata geçirilmelidir.

Eğitim kurumu yöneticilerinin hizmetlerine rağbet edilmesi gereken yerde onların töhmet altında bırakılmasını kabul etmiyoruz. Okulların temizlik, güvenlik, kırtasiye, bakım-onarım, hizmetli gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayacak, eğitimcileri velilerle karşı karşıya gelmekten kurtaracak, yöneticilerin okulun esas işlerine yoğunlaşmalarına imkân sağlayacak okul bütçesi uygulamasına bir an önce geçilmelidir.

Kurum yöneticiliği ikincil görev kapsamından çıkarılmalı, münhasır kadro verme fikri hayata geçirilmelidir.

Atama ve yer değiştirme takviminin ürettiği sorunlara çözüm bulunmalıdır. Bakanlık, eğitimin esas meselelerine odaklanmalı; eğitim çalışanlarının taleplerini azami ölçüde karşılayan, mağduriyetleri önleyen, adil ve sürdürülebilir bir atama ve yer değiştirme politikası izlemelidir.

Ek ders esaslarındaki adaletsizlikler giderilerek ek ders ücretleri artırılmalıdır.

Başta hizmetli, memur, şefler olmak üzere, genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı personelinin mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalıdır.

Öğretmene haftada birden fazla nöbet görevi verme ve mesai dışı zorunlu mesleki çalışmalara katılma gibi angaryalara son verilmelidir.

Darbe ürünü, antidemokratik kılık ve kıyafet yönetmeliğinin kaldırılması talebiyle 6 yıl önce serbest kıyafet eylem kararı aldık. Eğitim çalışanlarının serbest kıyafet konusundaki taleplerine duyarsız kalınmamalı, gereği yapılmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, görevinin başında canice öldürülen eğitim çalışanlarının acısının yeni isimlerle katmerlenmemesi temennisiyle, şimdiye kadar hayatını kaybeden bütün eğitim çalışanlarına Allah’tan rahmet diliyor, şiddet olaylarını sona erdirecek tedbirlerin bir an evvel alınması, yasal düzenlemelerin ivedi bir şekilde yapılması talebimizi bir defa daha haykırıyoruz: Mesleğimiz daha fazla örselenmesin, şiddete çözüm ötelenmesin.


Diğer Şanlıurfa Eğitim-Bir-Sen Haberleri


Şanlıurfa Memur-Sen Memur Maaşı Zamlarını Protesto Etti►

Şanlıurfa Memur-Sen şube başkanı İbrahim Coşkun beraberindeki heyetle birlikte Memur-Sen Şanlıurfa Şubesi önünde basın açıklaması düzenledi. Memur-Sen Şanlıurfa Şubesi adına açıklamalarda bulunan Coşkun “Emeğe Saygı, Adalete Davet” temasıyla sahadayız dedi.


Memur-Sen Şanlıurfa / Türkiye İstanbul Sözleşmesinden çekilmelidir►

Memur-Sen Şanlıurfa Şubesinden yapılan bir yazılı açıklama ile toplumda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesini" protesto etti. Memur-Sen Şanlıurfa Şubesi söz konusu sözleşmenin aile içi şiddeti arttırdığını ve ailenin içine yerleştirilen bir dinamit olduğunu savundu.


Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Başkanı Coşkun; Kapanmayan Yara Başbağlar►

Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Başkanı İbrahim Coşkun, Başbağlar katliamının yıl dönümünde bir mesaj yayımlayarak katliamı kınadı.


Eğitim-Bir-Sen Sözleşmeli Öğretmenlik Tamamen Rafa Kaldırılmalı►

Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, yaptığı açıklamada, hükümetin üzerinde çalıştığı ve TBMM'ye sevk edilen yasada sözleşmeli öğretmenlik ve imamlığın 4+2 den 4+1'e düşürülmesi planlanıyor. Coşkun ilk adım olarak iyi ancak yetersiz bir hamle yorumlaması yaptı.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
YKS kampı 1 Haziran'a kadar sürecek
YKS kampı 1 Haziran'a kadar sürecek
Nisan ayında 3 bin 500 engelli öğretmen ataması yapılacak
Nisan ayında 3 bin 500 engelli öğretmen ataması yapılacak
Üniversitelerle ilgili yeni karar
Üniversitelerle ilgili yeni karar
Depremden sonra nakil yapan 14 bin öğrencinin geri döndüğü açıklandı
Depremden sonra nakil yapan 14 bin öğrencinin geri döndüğü açıklandı
Son Haberler
Haliliye Belediyesi çalışanları iftar sofrasında bir araya geldi
Haliliye Belediyesi çalışanları iftar sofrasında bir araya geldi
Siverek'te akrabaların kavgası ölümle bitti
Siverek'te akrabaların kavgası ölümle bitti
Bakan Kirişçi Şanlıurfa'daki sel felaketinin nedenini açıkladı
Bakan Kirişçi Şanlıurfa'daki sel felaketinin nedenini açıkladı
Zincir marketlere 'mesafe' uyarısı
Zincir marketlere 'mesafe' uyarısı
Şanlıurfa'da silahlı kavga: 1 ölü
Şanlıurfa'da silahlı kavga: 1 ölü
Ayak ve Ayak Bileği Bölgesel toplantısı Harran Tıp’ta yapıldı
Ayak ve Ayak Bileği Bölgesel toplantısı Harran Tıp’ta yapıldı

Ana Sayfa
Haberler
Ekonomi
Siyaset
Yaşam
Spor
Köşe Yazarları
Video Galeri
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Asayiş
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Güncel
  • Haberler
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Taziye
  • Teknoloji
  • Yaşam
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz.