Muâviye Bin Heydetü’l-kuşeyri Kimdir?
مُــعـَـا وِيـَـةُ بْــنُ حَــيْــدَ ةُ اْلــقُــشَــيْــرِ
Baba Adı : Heydetü’l-Kuşeyri.
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Horasan da savaştı ve orada öldü.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Hâkim,
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Bilgi yok.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Rivayeti var, sayısı belli değildir.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Muâviye bin Heyde bin Muâviye bin Kuşeyr bin Kâ’b bin Rebiâ bin Amir bin Sâ’saâtü’l-Kuşeyri.
Lakap ve Künyesi : Bilgi yok.
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok.
Muâviye Bin Heydetü’l-kuşeyri'nin Hayatı
Muâviye bin Heydetü’l-Kuşeyri(r.a) Âmir bin Sâ’saâlar’ın bir oymağı olan Beni Kuşeyr’den dir. Bunların, Adnana kadar ataları şöyle sıralanır:Beni Kuşeyr bin Kâ’b bin Rebiâ bin Âmir bin Sâ’saa bin Muâviye bin Bekr bin Hevâzin bin Mansur bin İkrime bin Hasafa bin Kays-ı Aylan bin Mudar bin Nizar bin Maâd bin Adnan.Kuşayr bin Kâ’b’ın: Rebia, Muâviye, Selemetü’l Hayr, Selemetü’ş-Şer, Âver, Kurt, Mürre, adlarında yedi tane oğlu vardı. Beni Kuşayrler’de Beni Câ’de’ler gibi, Yemâme Toprağındaki Felc’de otururlardı.Resûlüllah (s.a.v)’e, Arab kabilelerinden heyetler gelmeğe başladığı sıralar da, Huneyn Ğazası’ndan sonra ve Vedâ Haccı’ndan önce, Beni Kuşeyr’lerden de, kabileleri adına bazı kişiler geldiler. Gelenlerden birisi Sevr bin Urve, bin Abdullah, bin Seleme, bin Kuşeyr’di. Kendisinin künyesi de, Ebû’l-Ukeyr di.Gelenlerden ikincisi : Hayde bin Muâviye, bin Hayde, bin Kuşeyr,Üçüncüsü ise: Kurre bin Hübeyre, bin Âmir, bin Selemetü’l-Hayr, bin Kuşeyr’di.Kurre bin Hübeyre, Müslüman Olunca: “-Yâ Resûlallâh! Allâh’a hamd olsun ki Müslüman olduk! Halbuki, biz bize ne yarar, ne de zarar veremeyen putlara boşuna tapıp duruyor-muşuz!Yüce Allâh, Seni, Peyğamber gönderdiği zaman onlara, dua ettik, duamızı kabul edemediler. Onlardan, bir şeyler istedik. Bize, bir şey vere-mediler. Sana geldik. Allâh, Senin sâyende bizi, doğru yola çıkardı!”dedi.Resûlüllâh (s.a.v): “-Akıl ile rızıklandırılan, nasiblendirilen kişi, umduğuna, ermiştir. Akıl sahibi olmak, ne güzel, ne iyi şey!”buyurdu.Kurre bin Hübeyre: “-Yâ Resûlallâh! Bana, iki parça elbise giydirsen!”dedi.Resûlullâh (s.a.v) ona, Bürd diye anılan elbiseyi giydirdi. Kendisini,Beni Kuşeyrler’in zekât tahsil memurluğuna tayin buyurdu. Resûlüllah, Sevr’e de, Müslüman olunca, yurtlarından arazi verdi. Resûlullâh’ın, ona verdiği: Humam ve Sudd diye anılan yerler olup bunlar, yurdlarının Akik mevkiinde bulunuyordu.Humam’ın Yemâme yakınında, Kuşeyrlere aid yerde bir su olduğu da söylenir. Resûlullâh (s.a.v), Sevr’e verdiği yerler hakkında bir Ferman yazısı da yazdırdı. 1Muâviye bin Hayde anlatıyor: “-Ey Allâh’ın Resûlü komşumun üzerimdeki hakları nedir?”diye sordum. Resûlullâh (s.a.v) Şu cevabı verdi: “-Hastalanırsa, ziyaretine gidersin. Vefat ederse, cenazesini kaldırır-sın. Senden borç isterse, borç verirsin. Darda kalırsa yardım edersin. Bir nimete kavuşursa tebrik edersin. Başına bir felaket gelirse, teselli edersin. Evinin damını onunkinden yüksek yapma ki, Onun rüzgarını kesmeyesin. Yâ ne pişirdiğini bilmesin! Yâ da pişirdiğinden ona da ver!”Muâviye bin Haydetü’l-Kureyşi den:“-Resûlullâh’a getirilmiştim, huzuruna çıkarıldığımda Resûlullâh: “-Sizi güç duruma düşüren kıtlık senelerinde bize yardım etmesini ve sizin kalblerinize düşürdüğü korkudan bizi uzak kılmasını ben Allâh’dan istemiştim!”dedi. Ben ellerimle işaret ederek: “-Fakat ben kıtlık beni güç duruma düşürdüğü ve kalbime de korku düşürüldüğü müddetçe sana uymamaya ve sana inanmamaya şöyle şöyle yemin etmiştim. Şimdi ise huzuruna gelmeye mecbur oldum!”dedim. 2Muâviye bin Haydetü’l-Kuşeyri anlatıyor:“-Allâh’ın Resûlü’nün yanına gittim. O’na:“-Yâ Resûlallâh! Yanınıza yemin ederek geldim. (Ellerini birbirine kenetledi) Seninle beraber olmayacağım ve dinine de girmeyeceğim. Anla-madığım bir şeyi senden öğrenmek istiyorum.Allâh içinsana soruyorum: “-Rabbimizin, Seni bize gönderiş sebebi nedir?!”diye sordum. “-İslâm dinidir!”buyurdu. “-Peki, İslâm dini nedir?”dedim.“-Allâh rızası için Müslüman oldum ve ondan başka her şeyden uzak-laştım, demen, namazı dosdoğru kılman, ve zekâtı tam olarak vermendir. Her Müslüman, diğer bir Müslümanla kardeştirler, birbirlerine yardımcıdır-lar. Allâh, müşriklerden ayrılıp Müslüman olduktan sonra şirk koşan bir kimsenin âmelini tekrar İslâm’a girmedikçe kabul etmeyecektir. Ben, sizi Cehennem’den kurtaramam. Bakınız, Rabbim beni çağırır ve bana sorar: “-Kullarıma tebliğ ettin mi?”buyurur. Ben de: “-Tebliğ ettim Rabbim!”derim. “-Şunu unutmayın, beni dinleyeniniz dinlemeyenlere söylediklerimi anlatsın. Şunu da unutmayınız. Siz ağızlarınız bağlı olarak çağırılacaksı-nız. Yaptıklarınızdan ilk haber verecek olan eliniz ve uyluklarınızdır!”dedi. “-Yâ Resûlallâh, bu mudur dininiz?”dedim. “-İşte dinim budur! Her nerede olursa olsun, iyilik yaparsan o sana kafidir!”buyurdu 3Muâviye bin Heydetü’l-Kuşeyrii Behz bin Hakim’ın dedesidir!”Beğavi der ki:“-Muâviye bin Heyde Basra’ya yerleşmiştir.İbn-i Kelbi ise şöyle dedi:“-Babam, bana, Horasan’da onu idrâk ettiğini, ve orada öldü dedi.İbn-i Sa’d ise şöyle der: “-Onun hem Resûlullâh’a gelmişliği, hem de sohbeti vardır!”Buhâri şöyle der: “-Resûlullâh’dan 13 tane hadis işitip rivâyet etti!” 4Muâviye bin Haydetü’l-Kuşeyri hakkında fazla malumatımız yoktur.Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.1- M.Âsım Köksal İslâm Tarihi-16-391-3932- M.Yusuf Kandehlevi Hadislerle Müslümanlık-5-1935
3- M.Yusuf Kandehlevi Hadislerle Müslümanlık-3-1085
4- El-İsâbe İbn-i Hacer el-Askalani-5-359-No-8071