Mes’ûd Bin Hüneyde Kimdir?
مَــسْــعُــودُ بْــنُ هُــنَــيْــدَة
Baba Adı : Hüneyde veya Hübeyre,
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Bilgi yok.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Beni Mustalık.
Muhacir mi Ensar mı : Hicret edemedi.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Bilgi yok.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Mes’ûd bin Hüneyde, veya Ğülam Fervetü’l -Eslemi, veya, Mevlâ Ebû Temmim bin Huceyrü’l-Eslemi’dir.
Lakap ve Künyesi : Bilgi yok.
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok.
Mes’ûd Bin Hüneyde'nin Hayatı
Mes’ûd bin Hüneyde (r.a), Rerve el-Eslemi’nin kölesi olması sebebi ile Ğulâmü Fervetü’l-Eslemi diye de tanınmaktadır. Hicret yolculuğunun Sevr mağarasından sonraki safhasında Resûlullâh (s.a.v) ile Hz.Ebû Bekr, Eslemoğulları’nın topraklarından geçerken Arc denilen mevkide Mes’ûd bin Hüneyde ile karşılaşmışlardı. Hz.Ebû Bekr (r.a), onun, Ebû Temim Evs bin Hucr el-Eslemi’nin kölesi olduğunu öğrenince onu dostu olan efendis-ine göndererek kendilerine binek hayvanı, yiyecek ve gizli yolları iyi bilen bir kılavuz temin etmesini istemiş, Ebû Temim de bir deve, hurma ve sütten olşan yiyecekle birlikte kılavuz olarak Mes’ûd’u göndermişti.Yolculuk sırasında Resûlullâh (s.a.v) ile, Ebû Bekr (r.a) arasındaki sohbetten etkilenen Mes’ûd bin Hüneyde cemaât halinde namaz kılarken onlara katılmış ve böylece Müslüman olmuştur. Kuba’ya kadar da onlarla beraber gitmiş, orada Resûlullâh’ın arkasında beş vakit namaz kıldıktan sonra Resûlullâh’ın tâlimatı üzerine Ebû Bekr tarafından kendisine bazı hediyeler verilerek geri gönderilmiştir. Eslem kabilesi arasında Büreyde bin Husayb’dan sonra ikinci Müslüman olduğu belirtilen Mes’ûd’un İslâm dinini seçtiğini öğrenen efendisi de biraz acele ettiğini söylemesine rağmen anllattıklarının tesiriyle hemen İslâm’a girmiş ve onu da âzad etmiştir.Mes’ûd bin Hüneyde (r.a), Eslemoğulları’nın mevlâsı olarak bu kabi-le arasında yaşamaya devam etmiştir. Mes’ûd bin Hüneyde (r.a), Mekkeli müşrikler Uhud Ğazvesi için Medine’ye doğru ilerlerken kendi topraklar-ından geçtikleri sırada ordu hakkında bilgi edindikten sonra hemen yaya olarak Medine’ye kadar gidip Resûlullâh (s.a.v)’e haber vermiş, bu arada Müslümanlığın yayılması için yaptığı çalışmaları anlatıb Resûlullâh’ın hoşnudluğunu kazanmıştır. 1Hicretin 5. Miladi 627 yılında Beni Mustalık Oğulları Seferine gider-ken yolu Eslem kabilesine uğrayan Resûlullâh, Mes’ûd bin Hüneyde’ye, Bak’a Vâdisi’nde rastlamıştı.Resûlullâh (s.a.v): “-Ey Mes’ûd! Nereye gitmek istiyorsunuz?”diye sordu.Mes’ûd bin Hüneyde (r.a): “-Sana selâm vereyim, diye geldim. Ebû Temim beni âzad edip serbest bıraktı!”dedi.Resûlullâh (s.a.v) de: “-Allâh, senin hakkında onu mübarek eylesin. Ev halkını nereye bıraktın?”buyurdu.Mes’ûd bin Hüneyde (r.a): “-Onları cederat diye anılan yerde bıraktım. Ora halkı iyi insanlardır. Halkın İslâmiyet’e meyl, ve rağbetleri vardır. Ve İslâmiyet’e isteklenenler çevremizde toplanmış, çoğalmışlardır!”dedi.Resûlullâh (s.a.v)’de: “-Onlara doğru yolu gösteren Allâh’a hamd olsun!”buyurdu.Mes’ûd bin Hüneyde (r.a): “-Yâ Resûlallâh! Beni gördüğün gün, akşam, Abdullah Kayslar’dan bir adama rastlamıştım. Kendisini İslâmiyet’e dâvet ve teşvik etmiştim. O da, Müslüman olmuştu!”dedi.Resûlullâh (s.a.v): “-Onun, senin önünde ve elinde Müslüman olması, üzerine güneşin doğup battığı her şeyden senin için çok daha hayırlıdır! Düşmanımıza kavuşuncaya kadar bizimle birlikte sende gel! Düşmanın mallarını Allâh’ın bize ğanimet olarak ihsan edeceğini umuyorum!”buyurdular.Mes’ûd bin Hüneyde (r.a), İslâm ordusu ile birlikte Müreysi Seferi’ne katılmıştı. Kendisine: “-Ğanimet mallarından kur’a çekimine mi katılırsın? Yoksa beşte bir Beytülmal hakkından mı almak istersin?”diye sorulmuştu.Mes’ûd bin Hüneyde (r.a): “-Vallâhi ne yapacağımı bilemiyorum!”demişti.Resûlullâh (s.a.v), ona ğanimetten bir miktar deve ile bir miktar davar verdi. Mes’ûd bin Hüneyde (r.a) ise: “-Yâ Resûlallâh! Yanımda davarlar varken develeri sürüp götürme- ye nasıl kadir olabilirim ki? Yâ bunların hepsini davar yap; ya da, hepsini deve yap?”deyinceResûlullâh (s.a.v) gülümsedi ve: “-Sence bunlardan hangisi daha sevgili ve daha makbul dür?!”diye sordu.Mes’ûd bin Hüneyde (r.a): “-Hepsini deve yap!”dedi.Resûlullâh (s.a.v): “-Ona, on deve verin!”diye emir buyurdu.Kendisine on deve verildi.Mes’ûd bin Hüneyde (r.a): “-Vallâhi, bu günümüze kadar (kendi yaşadıkları zamanı kast ediyor) O ğanimetin hayır ve bereketi bizden eksilmedi!”demiştir. 2Resûlullâh (s.a.v) onu bu ğanimetlerle âilesinin yanına göndermiştir. Bundan kısa bir müddet sonra vefat ettiği tahmin edilen Mes’ûd bin Hüneyde Resûlullâh’dan naklettiği ve kendisinden Bureyde bin Süfyan bin Ferve el-Eslemi’nin tek başına rivâyet ettiği, imama uyan cemaâtin saf düzeniyle ilgili bir hadis Nesâi’nin es-Sünen’inde yer almaktadır. 3Beğavi ve İbn-i Mende, Büreyde bin Süfyan, bin Ferve tarikiyla dedesinin Mes’ûd adında ki kölesinden tahriclerine göre dedi ki: “-Resûlullâh, yanında Ebû Bekr olduğu halde namaz kılıyorlardı. Ben de namaz kılmak için geldim. Resûlullâh, Ebû Bekr’in gögsüne hafifçe dokundu, geriye çekildi, beraber arkasında durduk!”bu haberi Ebû Kureyb ve bir başkası Zeyd’den, ondan daha mükemmel bir şekilde rivayet etti. 4Mes’ûd bin Huneyde hakkında bundan fazla bilgi yoktur.Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.1- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi-29-3462- M.Âsım Köksal islâm Tarihi-12-41
3- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi-29-346
4- el-İsabe İbn- Hacer el-Askalani-4-332-No-7966