Lebid Bin Rebiâ Kimdir?
لَــبـِـيــدُ بْــنُ رَبـِـعَــة
Baba Adı : Rebiâ bin Âmr.
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Miladi 550 veya 570 yılları arasında doğ-duğu tahmin edilmektedir.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Hicri 40 veya 41. Miladi 660-61 yıllarında yüz küsür yaşlarında Kûfe’de vefat etti. Beni Câ’fer bin Kilâb sahrasına defnedildi.
Fiziki Yapısı : Çok iyi bir şairdir.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Bilgi yok.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Bilgi yok.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Bilgi yok.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Lebid bin Rebiâ bin Amr bin Mâlik bin Câ’fer bin Kilâb bin Rebiâtü’l bin Amr bin Sâ’saâtü’l Amiri Sonra el-Câ’feri’dir.
Lakap ve Künyesi : Ebû Âkil,
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok.
Lebid Bin Rebiâ'nın Hayatı
Ebû Akil, Lebid bin Rebiâ, bin Mâlik bin Câ’fer, el-Âmiri el-Câ’feri, Câhiliye devrinde de yaşamış olan Muhadram muallaka sahibi İslâm şairi. Genç yaşta kabilesi adına Miladi 580 ile 602 yılları arasında yaşamış olan Hire Hükümdarı Nu’man bin Münzir’e gönderilen elçi heyeti içinde yer almasından hareketle Miladi 550 veya 570 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. Soyu Beni Âmir, Beni Kilâb ve Beni Câ’fer kabilelerine dayanır. Beni Câ’fer’in ileri gelenlerinden olan babası Rebiâ İslâm’dan önce yaşadığı halde cömertliği sebebiyle ona:“Rebiu (Rebiâtü) l-Muktirin” fakirlerin baharı adı verilmişti.Babası Rebiâ, Câhiliye savaşları olan Beni Câ’fer kabilesiyle Beni Esed arasındaki Yevmü Zi-Alâk savaşında ölmüştü. Lebid genç yaşta şiir yeteneğini kanıtladı. Nu’man bin Münzir’e elçi olarak gittiğinde okuduğu şiirle Hire Hükümdarı Nu’man bin Münzir’i ve beraberindekileri etkiledi. Hire Hükümdarı Nu’man’ı kendi kabilesi Beni Âmir âleyhine tahrik etmiş olan olan şair Rebi’ bin Ziyâd’a yönelttiği yergisiyle hükümdarın görüşle-rinin kabilesi lehine değişmesini sağladı.Resûlullâh (s.a.v)’ın kalblerini İslâm’a ısındırmak amacıyla zekât ver-diği kimseler (müellefe-i kulüb) arasında bulunan Lebid bin Rebiâ’nın en kuvvetli görüşe göre Hicretin 9. Miladi 631 yıllarında gelib Müslüman olmuştur. Medine’ye gelen Beni Kilâb heyeti arasında bulunan Lebid bin Rebiâ, o dönem Arabların en büyük şairlerindendi: Resûlullâh (s.a.v)’ın vefatından daha sonra gittiği Kûfe şehrini kuran-lar arasında yer aldı ve oğullarıyla birlikte buraya yerleşti. Uzun bir ömür sürdüğü rivâyet edilen Lebid bin Rebiâ (r.a) Hicri 40-41. Miladi 660-61 yıllarında Kûfe’de vefat etti. Beni Câ’fer bin Kilâb sahrasına defnedildi.İmam-ı Şâfi (r.a)’in: “-Büyük bir şair!”Zürrumme ile Nâbiğa ez-Zübyâni’nin: “-Arablar’ın veya kabilesi Hevâzin’in en büyük şairi!”Diye nitelediği Lebid, kendisini İmruülkays bin Hucr ve Tarafe binAbd’den sonra üçüncü şair olarak görür. Cumahi ise; onu üçüncü tabaka Câhiliye şairlerinden saymaktadır.İbn-i Sa’d, İbn-i Kuteybe ve İbn-i Hallikân gibi eski müellif kişiler Lebid’in Müslüman olduktan sonra şiir söylemediğini kaydetmişlerse de bazı çağdaş araştırmacılar, şiirlerinde İslâmi motiflere dayanarak onun Müslüman olduktan sonra da az miktarda şiir söylediğini ileri sürerler. 1Resûlullâh (s.a.v), onun hakkında:“-Şairlerin söylediği en doğru söz, Lebid’in: “-Elbette, Allâh’dan, başka her şey, boş ve batıldır!”sözüdür, derdi.Lebid bin Rebiâ (r.a), Müslüman olduktan sonra, şiir söylemeyi bırakmıştır. Hz.Ömer ona bir gün: “-Ey Ebû Akil! Şiirlerinden bana bir şeyler okusana?”demişti.Lebid bin Rebiâ (r.a): “-Allâh’ın, bana, Bakara ve Âl-ı İmran sûresini öğretmesinden sonra, ben, asla şiir söylemem! Allâh beni, bu Kûr’ân ile değiştirdi!”demiştir.Hz.Ömer (r.a)’de, Lebid’in bu sözünden dolayı tahsisatını 2000’den 2500 dirheme çıkarmıştır. Muâviye bin Ebû Süfyan, Hükümdar olunca bu 500 dirhem ilaveyi fazla görüp kısmak istediği zaman,Lebid bin Rebiâ (r.a) şöyle dedi: “-Ben nerdeyse öleceğim, o zaman tahsisat ilavesi’de senin olur!”Bunun üzerine, Muaviye onun haline acıyıp 500 dirhem tahsisat ilave-sine dokunmamış, Lebid bin Rebiâ’da, bundan çok kısa bir müddet sonra vefât etmiştir. 2Bazı tarihçilere göre; 120-130-140 veya 160 yıl kadar yaşadığı da rivayet edilir.Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.1- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi-27-121-122
2- M.Âsım Köksal İslâm Tarihi-16-379