Baba Adı : Zeyd.
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Tarih yok, Medine doğumludur.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Bilgi yok.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Medineli Ensâr’dan dır.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : 1 tane.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Harmele bin Zeyd el-Ensâri, Beni Hârise Oğullarından dır.
Lakap ve Künyesi : El-Ensâri,
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok.
Harmele bin Zeyd el-Ensâri (r.a), Medine doğumlu olduğunu tahmin etmekteyiz, Bunu da isminin sonunda lakabının el-Ensâri olmasından anlıyoruz. Hangi tarihte, ve nerede doğduğunu, ve hangi tarihte, nerede, nasıl vefat ettiğini ise bilemiyoruz. Sadece, bize ulaşan şu rivayetten, kim olduğunu ancak bilebiliyoruz.Abdullah İbn-i Ömer (r.a) anlatıyor:“-Resûlullâh (s.a.v)’in yanında oturuyordum. O sıralarda Ensâr’dan Harmele bin Zeyd ile Beni Hârise’den birisi Resûlullâh (s.a.v)’in huzu-runa gelerek karşısına oturdu ve: “-Ey Allâh’ın Rasûlü! Eliyle dilini göstererek, İman burada, kalbini göstererek, Nifak’da buradadır. Münafık Allâh’ı çok az hatırlar!”dedi.Resûlullâh (s.a.v), karşılık vermeyince, Harmele bin Zeyd (r.a), bu sözünü tekrar etti. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v), Harmele’nin dilinin ucundan tutarak: “-Allâh’ım! Ona, doğru söyleyen bir dil, şükreden bir kalb ver. Ona Beni, ve Beni sevenleri, sevmesini nasib et! İşlerini hayra tebdil et!” diye dua buyurdular.Harmele bin Zeyd (r.a): “-Ey Allâh’ın Resûlü! Benim münafık kardeşlerim var. Ben, onların reisiyim. Onları, Sana göndereyim mi?”dedi.Resûlullâh (s.a.v): “-Kim, bize, senin gibi gelirse, sana af dilediğimiz gibi, ona’da, af dileriz. Münafıklık’da ısrar edeni’de, Allâh’a havale ederiz!” buyurdu. 1Bu zat hakkında, mâlesef elimizde fazla bilgi yoktur.Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.
1- M.Yusuf Kahdehlevi Hadislerle Müslümanlık-4-1364
Hamza bin Amr, el-Eslemi (r.a)’ın doğumu ve vefatı hakkında yeterli bir bilgi yoktur. Ancak Tebük Seferin de ki Resûlullâh’ın mucizelerini bize anlatmasıyla onu tanıyabiliyoruz.
Hamza bin Ebû Üseyd (r.a) Medine doğumludur. Ancak hangi tarih-te doğduğu bilinmiyor. Babası, Ensâr’dan meşhur Ebû Üseyd es-Saidi’dir. Kendi kendini hizmeti İmaniye ve hizmeti Kûr’ân’iyeye adayan babası Ebû Üseyd yirmisekiz hadis rivâyet etmiştir.
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Tarih yok, Medine doğumludur.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Bilgi yok.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Medineli Ensâr’dan dır.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : 1 tane.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Harmele bin Zeyd el-Ensâri, Beni Hârise Oğullarından dır.
Lakap ve Künyesi : El-Ensâri,
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok.
Harmele Bin Zeyd El-ensâri'nin Hayatı
Harmele bin Zeyd el-Ensâri (r.a), Medine doğumlu olduğunu tahmin etmekteyiz, Bunu da isminin sonunda lakabının el-Ensâri olmasından anlıyoruz. Hangi tarihte, ve nerede doğduğunu, ve hangi tarihte, nerede, nasıl vefat ettiğini ise bilemiyoruz. Sadece, bize ulaşan şu rivayetten, kim olduğunu ancak bilebiliyoruz.Abdullah İbn-i Ömer (r.a) anlatıyor:“-Resûlullâh (s.a.v)’in yanında oturuyordum. O sıralarda Ensâr’dan Harmele bin Zeyd ile Beni Hârise’den birisi Resûlullâh (s.a.v)’in huzu-runa gelerek karşısına oturdu ve: “-Ey Allâh’ın Rasûlü! Eliyle dilini göstererek, İman burada, kalbini göstererek, Nifak’da buradadır. Münafık Allâh’ı çok az hatırlar!”dedi.Resûlullâh (s.a.v), karşılık vermeyince, Harmele bin Zeyd (r.a), bu sözünü tekrar etti. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v), Harmele’nin dilinin ucundan tutarak: “-Allâh’ım! Ona, doğru söyleyen bir dil, şükreden bir kalb ver. Ona Beni, ve Beni sevenleri, sevmesini nasib et! İşlerini hayra tebdil et!” diye dua buyurdular.Harmele bin Zeyd (r.a): “-Ey Allâh’ın Resûlü! Benim münafık kardeşlerim var. Ben, onların reisiyim. Onları, Sana göndereyim mi?”dedi.Resûlullâh (s.a.v): “-Kim, bize, senin gibi gelirse, sana af dilediğimiz gibi, ona’da, af dileriz. Münafıklık’da ısrar edeni’de, Allâh’a havale ederiz!” buyurdu. 1Bu zat hakkında, mâlesef elimizde fazla bilgi yoktur.Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.
1- M.Yusuf Kahdehlevi Hadislerle Müslümanlık-4-1364