YRP'den Kasım Gülpınar'a 'keramet' yanıtı: 'Gücünü bağımsızdan deneseydi'

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Kasım Gülpınar'ın partisinden istifa etmesine ilişkin, "Genel Başkan'ımız ile vedalaşmadan, 'Allah'a ısmarladık' demeden, helalleşmeden... Gelirken selamla geldi, giderken selamsız gitti Sayın Gülpınar. Bundan dolayı üzgün olduğumuzu ifade ediyorum" diye konuştu.

Kılıç, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bir gazetecinin Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Kasım Gülpınar'ın partisinden istifa etmesine ilişkin sorusu üzerine Kılıç, "Kasım Gülpınar'a kendi verdiği rakamla cevap vermek istiyorum, 'Halkın nabzını tuttum, vatandaşların yüzde 73'ü partini değiştirme dediler' diyor. Bu şu demektir, Şanlıurfa halkının yüzde 73'ü otur oturduğun yerde, seçildiğin partiden bir yere gitme demiş durumda" dedi.

"Gücünü bağımsızdan deneseydi"

Kılıç, Gülpınar için "Bağımsıza geçmiş olması kabul edilebilir bir durum değil" diyerek şöyle konuştu:

"Madem bağımsız belediye başkanı olarak yoluna devam edecekti, hiç Yeniden Refah Partisine gelmeksizin gitseydi, gücünü bağımsızdan deneseydi. Madem ki Kasım Gülpınar'ın oyu Şanlıurfa'da Yeniden Refah Partisinin üzerindedir, kendi iddiası bu yönde, kendinde keramet vehmediyor, o zaman gitseydi kendi aday olsaydı, bağımsızdan kazansaydı, bağımsız kalsaydı. Bunu demek hakkımızdır, biz saygılı bir şekilde eleştirilere karşı cevabımızı vermeye hazırız ve bunu ifade ediyoruz. Eğer ki Yeniden Refah Partisinden ayrılmasının gerçekten haklı gerekçeleri olsaydı, ayrıldığı gibi başka bir partiye geçebilirdi."

Suat Kılıç, "Genel Başkan'ımız ile vedalaşmadan, 'Allah'a ısmarladık' demeden, helalleşmeden... Gelirken selamla geldi, giderken selamsız gitti Sayın Gülpınar. Bundan dolayı üzgün olduğumuzu ifade ediyorum." dedi.

Gülpınar ne söyledi?

Gülpınar, dün Habertürk'te katıldığı canlı yayında seçimden önce adaylık için kendisine birçok partiden teklif geldiğini belirtirken, 'nereden girseydiniz kazanır mıydınız' sorusuna da şöyle yanıt vermişti:

"Ben kibre kaçacak laflar kullanmaktan imtina ediyorum. Bunu söylemek hoşuma da gitmiyor. Şimdi bir keramet mevzuu çıktı, duyuyorum, arkadaşlar söylüyorlar. Tasavvufta biliyorsunuz keramet önemlidir. Keramet sahipleri, kerametleri çok izhar etmekten imtina ederler. Kimi keramet sahibi olduğunu bilir, kimi bilmez ama bilen de o kerameti izhar etmekten imtina eder. Bu bir kibir olarak algılanır, kimsenin duymasını, bilmesini de istemezler. Arkadaşların ağzında bir keramet pelesenk olmuş. Mayıs sonunda milletvekili seçiminde yüzde 2.95, 10 ay sonra yüzde 38.88, yani bir şey var ortada. Siz ona keramet diyorsanız, keramet deyin. Tamam keramet sizden de olsun. Peki bu keramet neden sadece Urfa'da sergilendi ki? Peygamberler diyarı diye mi? Hazır orada mucizeler var, bir de 'orada keramet mi olsun' dediniz? Refah'ın kerameti orada mı çıktı ortaya? Bari bunu söylemeyin, saygılı olun. Sadece Urfa'da kazanmışsın büyükşehir olarak."