Urfa’da Abdusselam Öncü isimli baba, mektup yazmayı özendirmek amacıyla başlatılan ‘geleceğe mektup yazma’ kampanyası kapsamında eşi ve iki çocuğuna Cumhuriyet’in 100. Yılında teslim edilmek üzere 3 mektup yazdı. Mektuplar, Cumhuriyet’in 100. Yılına iki gün kala Abdusselam Öncü’nün eşi Mahfuza ve oğlu Enes’e ulaştı. 11 yaşına bastığı 2010 yılında hayatını kaybeden Ruken’in mektubunu da ağabeyi Enes teslim aldı.Şimdilerde 28 yaşında olan Enes Öncü, babasının geçmişte kendisine gönderdiği mektupla ilgili duygularını Urfanews’e anlattı. 
2002 yılında Cumhuriyet'in 100. yılına özel 'geleceğe mektup yazma' kampanyası başlatıldığını ve babasının da o dönem kendisi, annesine ve kızkardeşine birer mektup gönderdiğini aktaran Öncü, “Mektubu aldığımda duygu dolu anlar yaşadım” diye konuştu.“Gözlerim doldu ve 'Acaba babam 21 yıl önce bana ne yazmış' diye merak ettim” diyen Öncü, şöyle devam etti: “Tabi ilk önce 13 yıl önce vefat eden kız kardeşimin mektubunu açtım. Babam mektubunda ona "Yavrum, kimin ne zaman öleceğini Allah (c.c.) bilir. Gerçekler acıdır kızım ama kim ölürse ölsün bu mektupları yazmaya karar verdim" diye bir ifadesi var. Mektupta bir babanın çocuklarına verebileceği en güzel nasihatleri sıralamış ve bunları 21 yıl öncesinden söylemiş. Tabi kız kardeşimin bu satırları okuma şansı olmadı. Bana hayat şartlarının zorluğundan ve bunlara karşı neler yapabileceğimden bahsetmiş. Bir de 5 arkadaşının ismini yazarak "Bu kişiler benim çok yakın dostlarım ve çocukluk arkadaşlarımdır. Bu insanların kıymetini bil ve onlara saygılı ol" demiş. Bugün halen o insanlarla aynı samimiyeti var babamın. Bana akrabalarımla bağımı koparmamamı tavsiye etmiş. Dedem bölgede tanınan bir isim olduğu için "Babama laf getirecek hareketlerde bulunma" diye eklemiş.”
Öncü, “21 yıl önce yazılmış ve gönderilmiş bir mektubun bugün elime ulaşması beni çok duygulandırdı. Ben de bir babayım ve 3 çocuğum var. Bir babanın evladı için düşündüğü her şeyi mektubunda babam da benim için düşünmüş. Gerçekten anlatılabilecek türden bir duygu değil” ifadelerini kullandı.Urfanews / Özel Haber
2002 yılında Cumhuriyet'in 100. yılına özel 'geleceğe mektup yazma' kampanyası başlatıldığını ve babasının da o dönem kendisi, annesine ve kızkardeşine birer mektup gönderdiğini aktaran Öncü, “Mektubu aldığımda duygu dolu anlar yaşadım” diye konuştu.“Gözlerim doldu ve 'Acaba babam 21 yıl önce bana ne yazmış' diye merak ettim” diyen Öncü, şöyle devam etti: “Tabi ilk önce 13 yıl önce vefat eden kız kardeşimin mektubunu açtım. Babam mektubunda ona "Yavrum, kimin ne zaman öleceğini Allah (c.c.) bilir. Gerçekler acıdır kızım ama kim ölürse ölsün bu mektupları yazmaya karar verdim" diye bir ifadesi var. Mektupta bir babanın çocuklarına verebileceği en güzel nasihatleri sıralamış ve bunları 21 yıl öncesinden söylemiş. Tabi kız kardeşimin bu satırları okuma şansı olmadı. Bana hayat şartlarının zorluğundan ve bunlara karşı neler yapabileceğimden bahsetmiş. Bir de 5 arkadaşının ismini yazarak "Bu kişiler benim çok yakın dostlarım ve çocukluk arkadaşlarımdır. Bu insanların kıymetini bil ve onlara saygılı ol" demiş. Bugün halen o insanlarla aynı samimiyeti var babamın. Bana akrabalarımla bağımı koparmamamı tavsiye etmiş. Dedem bölgede tanınan bir isim olduğu için "Babama laf getirecek hareketlerde bulunma" diye eklemiş.”Öncü, “21 yıl önce yazılmış ve gönderilmiş bir mektubun bugün elime ulaşması beni çok duygulandırdı. Ben de bir babayım ve 3 çocuğum var. Bir babanın evladı için düşündüğü her şeyi mektubunda babam da benim için düşünmüş. Gerçekten anlatılabilecek türden bir duygu değil” ifadelerini kullandı.Urfanews / Özel Haber 
