Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Meclisi'nde kayyum protestosu

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kasım ayı toplantısı kayyum tartışmalarıyla başladı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) meclis üyeleri, toplantıya 'kayyım değil demokrasi' yazılı dövizlerle geldi.

Meclis sıralarına broşür dağıtıldı

DEM Partili meclis üyeleri, toplantı salonundaki sıralara 'Seçimle geldik kayyımla gitmeyeceğiz' başlıklı ve "Tüm emekçiler, demokrasi güçleri, siyasi partiler, kadınlar ve gençler başta olmak üzere Türkiye toplumunun tamamını kayyım darbesine karşı halk iradesini sahiplenmeye çağırıyoruz" yazılı broşürler dağıttı.

Karayılan mecliste alkışlarla karşılandı

Yerine kayyım atanan Halfeti Belediyesi'nin seçilmiş Belediye Eşbaşkanı Mehmet Karayılan da meclis toplantısına 'misafir' olarak katıldı. DEM Parti grubunun bulunduğu sıralarda en öne oturan Karayılan, partisinin ve diğer muhalefet partisi meclis üyeleri tarafından alkışlarla karşılandı. 

Mecliste 'misafir' olarak konuştu

Meclis toplantısında söz alarak konuşan Karayılan, seçme ve seçilme hakkıyla ilgili herhangi bir yasal engel olmadığına dikkat çekerek "Halfeti'ye atanan kayyım sadece Halfeti halklarını ilgilendirmiyor. Özelde belki Halfeti halklarının iradesini gasp etmektir ama neticede bu kurumun da ciddiyetine ve temsiliyetine karşı bir girişimdir, darbedir. Bu anlamda elbette ki bu mecliste bulunan bütün arkadaşların bu konuda sorumlu davranmasını talep etmem, bilgilendirmem benim bir görev ve sorumluluğum olması itibariyle burada böyle bir konuşma yapıyorum" dedi.

YRP'li meclis üyeleri de kayyum atamalarına tepki gösterdi

Yeniden Refah Partili (YRP) meclis üyeleri de kayyum atamalarına tepki gösterdi. YRP'li meclis üyesi Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, suç teşkil eden bir durumda yeni belediye başkanının mecliste seçim yapılarak belirlenmesi gerektiğini vurguladı. 

'Mecliste seçim yapılması hukukidir'

Kayyım atamaları için "O bölgenin aslında cezalandırılması anlamına gelir" diyen Çiftçi, şöyle konuştu:

"Hiç kimse, hiçbir sistem, hiçbir hukuk sistemi kimseye suç işleme özgürlüğü vermez. Bu seçilmişler için de atanmışlar için de ve yaşayan tüm vatandaşlar için de geçerlidir. Ancak eğer ki seçilmesine engel bir hal varsa, geçmişteki konular ve geçmişteki yaşamıyla ilgili bu konunun YSK'ya aday olduğu zaman değerlendirilmesi gerekiyor. Eğer bu konu adaylıkta, adaylığın kesinleşmesinde değerlendirilmediği takdirde, seçilmiş olan idari olarak görevden el çektirilmesi, o ilçenin, ilin, o bölgenin aslında cezalandırılması anlamına gelir. Eğer suç şüphesi yoğunsa, uzaklaştırma gerekiyorsa o zaman o bölgeyi temsil eden meclisin içerisinde aynı şekilde o belediyeyi yürütebilecek bir seçimin gerçekleşmesi hem hukukidir hem demokratik geleneğe uygundur hem milletin kayıtsız şartsız hakimiyeti anlamında da güvence altına alınması lazım. Bu konuda yasal bir boşluk varsa tabi ki TBMM'de bu yasal boşluğu ortadan kaldırıp, seçilmişlerin daha güvenli bir şekilde halkı temsil etme noktasında da geniş bir kabiliyete de yükselmesi gerektiği inancındayız."

YRP'li Tüysüz geçmiş kayyım uygulamalarını hatırlattı

Geçmiş dönemlerdeki kayyum atamalarını hatırlatan YRP'li Ahmet Tüysüz ise "Hakkari'den başlayıp Esenyurt ile devam eden, Halfeti, Batman ve Mardin'de süregelen kayyım uygulamalarını doğru bulmadığımızı belirtmek istiyorum. Ayrıca geçmiş uygulamalar göstermiştir ki, kayyım uygulamaları bu ülkeye ve uygulanan şehre bir hayır ve hizmet getirmediği, tam tersi bir hizmetsizlik getirdiği, beraberinde israf, rant borç bıraktığı da malumdur" diyerek kayyum atamalarını eleştirdi.