Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Gündoğan, Geçtiğimiz haftalarda kurulan ve başına Mustafa Turan atanan Borçlanma Genel Müdürlüğü hakkında bir yazı kaleme aldı. Gündoğan, Independent Türkçe'de yayımlanan makalesinde Borçlanma Genel Müdürlüğünü Duyunu Umumiye'ye benzeterek tepki gösterdi.Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bünyesinde borç yönetiminin daha etkin gerçekleştirilmesi amacıyla geçtiğimiz günlerde Borçlanma Genel Müdürlüğü kurulmuştu. Resmi Gazete'de yayımlanarak kuruluşu resmen gerçekleşen Borçlanma Genel Müdürlüğü'ne Mustafa Turan atanmıştı.
Neden mi?Gayet basit.Çünkü BGM bir devlet kurumu olmasına rağmen hizmet verdiği kitle alacaklılar kitlesidir.Çünkü BGM bir yandan piyasadan borç para toplayacak diğer yandan da borç aldıklarına faiz ödemeleri yapacaktır.Yani alacaklılara faizlerini düzenli olarak ödemeye çalışacaktır.Bir müddet sonra alacaklılar, alacaklarını garanti etmek için BGM’nü yakından takip etmek isteyeceklerdir.Bu sebeple de BGM için değişik performans kriterleri dayatacaklardır.Bu performans kriterlerini yerine en iyi bir şekilde getirebileceklerine inandıkları kişileri de idareye getirteceklerdir.Tabi bunu da açıktan değil ‘ikili samimi ilişkiler’ çerçevesinde yerine getirteceklerdir.Devletimizde her hükümet döneminde yıllarca aynı makamı işgal etmiş yüksek memurlar az değildir.Zamanla BGM değişik yapılara bürünerek devletten daha güçlü bir dış kurumsal yapıya bürünecektir.
Borçlanma Genel Müdürlüğü ile ilgili yazısına "Biz bunları ilk defa görüyor değiliz. Biz bunları yaşamış bir milletiz. Tecrübelerimiz var" diyerek devam eden Gündoğan, şu ifadeleri kullandı:
Osmanlı Maliye Bakanlığı altında da Genel Borçlar İdaresi Dairesi kurulmuştu. Buna kısaca Duyunu Umumiye denir.Görünürde Maliye Bakanlığı’na bağlı bir daire idi. Ancak alacaklılara hizmet ettiği için onların isteği doğrultusunda gelişti, geliştirildi.Zamanla bakanlığın dahi üzerinde bir anlam ifade etmeye başladı. Padişahlar bile bu daireden gizli bir şey yapamaz hale geldiler.
Borçlar Ödenemez Duruma Geldiiği İçin Kuruldu
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Gündoğan, Independent Türkçe için kaleme aldığı yazıda Borçlanma Genel Müdürlüğü'nü değerlendirdi. Borçlanma Genel Müdürlüğü'nün kurulmasının gerekçesi olarak borçların geri ödenemez noktayı geçmesini gösteren Gündoğan, "Borçlar, geri ödenemez noktasını geçince, yeniden makul bir şekilde borçlanabilmenin gereği olarak Borçlanma Genel Müdürlüğü (BGM) kuruldu" ifadelerini kullandı.Mete Gündoğan, Borçlanma Genel Müdürlüğü'nün bir müddet sonra özerk bir yapı olmak zorunda kalacağını savundu. Mete Gündoğan bu düşüncesini şu sözlerle açıkladı:Neden mi?Gayet basit.Çünkü BGM bir devlet kurumu olmasına rağmen hizmet verdiği kitle alacaklılar kitlesidir.Çünkü BGM bir yandan piyasadan borç para toplayacak diğer yandan da borç aldıklarına faiz ödemeleri yapacaktır.Yani alacaklılara faizlerini düzenli olarak ödemeye çalışacaktır.Bir müddet sonra alacaklılar, alacaklarını garanti etmek için BGM’nü yakından takip etmek isteyeceklerdir.Bu sebeple de BGM için değişik performans kriterleri dayatacaklardır.Bu performans kriterlerini yerine en iyi bir şekilde getirebileceklerine inandıkları kişileri de idareye getirteceklerdir.Tabi bunu da açıktan değil ‘ikili samimi ilişkiler’ çerçevesinde yerine getirteceklerdir.Devletimizde her hükümet döneminde yıllarca aynı makamı işgal etmiş yüksek memurlar az değildir.Zamanla BGM değişik yapılara bürünerek devletten daha güçlü bir dış kurumsal yapıya bürünecektir.
Biz Bu Kurumu Osmanlının Son Dönemlerinde Duyunu Umumiye İsmiyle Görmüştük
Mete Gündoğan, Independent Türkçe için kaleme aldığı yazıda Borçlanma Genel Müdürlüğü'nü Osmanlı Devleti zamanında kurulan Duyunu Umumiye'ye benzetti.Borçlanma Genel Müdürlüğü ile ilgili yazısına "Biz bunları ilk defa görüyor değiliz. Biz bunları yaşamış bir milletiz. Tecrübelerimiz var" diyerek devam eden Gündoğan, şu ifadeleri kullandı:
Osmanlı Maliye Bakanlığı altında da Genel Borçlar İdaresi Dairesi kurulmuştu. Buna kısaca Duyunu Umumiye denir.Görünürde Maliye Bakanlığı’na bağlı bir daire idi. Ancak alacaklılara hizmet ettiği için onların isteği doğrultusunda gelişti, geliştirildi.Zamanla bakanlığın dahi üzerinde bir anlam ifade etmeye başladı. Padişahlar bile bu daireden gizli bir şey yapamaz hale geldiler.