Hâris Ibn-i Ziyad Es-saidi
اَلحَـارِثُ بْــنُ زِيَـا دُ اْلـسَّــاعِــِدىّ
Baba Adı : Ziyad es-Saidi.
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Tarih yok, Medine doğumludur.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Bilgi yok.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Hendek ve diğerleri olabilir.
Muhacir mi Ensar mı : Ensâr’dan dır.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Bilgi yok.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Hâris ibn-i Ziyad el-Ensâri es-Said-i.
Lakap ve Künyesi : Bilgi yok.
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok.
İslâm tarihinde iki tane Hâris bin Ziyad adında Sahâbe kişi vardır. Bunlardan birisi; Hâris bin Ziyad’dır ki, onun, Sahabe olup olmadığı ihtilaflıdır. Diğeri ise, Hâris İbni Ziyad el-Ensâri es-Saidi’dir. Beni Saide-lerden Medine doğumlu Ensâr’dandır. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Sadece şu rivayet onu bize anlatmaktadır.“-Hendek Savaşı’nda Resûlullah (s.a.v)’e geldik. Halk Hicret etmek üzere kendisine bîat ediyordu. Bizi de bîata çağırdıklarını sandık ve ben: “-Ey Allâh’ın Resûlü! Bana’da hicret etmek üzere müsaade et!” dedim. Kim olduğumu sordu. Ben de: “-Amcan’ın oğlu; Havt İbn-i Yezid!”dedim.Allâh’ın Resûlü şöyle buyurdu: “-Size müsaâde etmiyorum. Ancak başkaları sizin yurdunuza hicret edebilir. Siz başka yerlere hicret edemezsiniz. Nefsim yed-i kudretinde olan yüce Allâh’a yemin ederim ki, Ensâr’ı seven kişiyi Allâh’da sever, Ensâr’a buğz eden ise, Rûz’i mahşer’de Allâh’ın gazabına uğrar!”Ebû Üseyd es-Saidî’den:“-Hendek kazmak için Müslümanlar, Resûlullah (s.a.v)’e geldiler. Hicret etmek istiyorlardı. Hendeğin kazılması bittiğinde Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “-Ey Ensâr! Hicret için müsaâde istemeyin. Ancak başka yerde bulu-nan Müslümanlar buraya hicret edebilir. Kim Ensâr sevgisiyle Allâh’a kavuşursa, Allâh’da, onu kendinden hoşnut olarak kabul eder. Kim de Ensâr’a buğz ederek vefat ederse, Allâh’ın gazabına uğrar!” 1Bu sahabi hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır.Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.
1- M.Yusuf Kandehlevi Hadislerle Müslümanlık-1-243
اَلحَـارِثُ بْــنُ زِيَـا دُ اْلـسَّــاعِــِدىّ
Baba Adı : Ziyad es-Saidi.
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Tarih yok, Medine doğumludur.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Bilgi yok.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Hendek ve diğerleri olabilir.
Muhacir mi Ensar mı : Ensâr’dan dır.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Bilgi yok.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Hâris ibn-i Ziyad el-Ensâri es-Said-i.
Lakap ve Künyesi : Bilgi yok.
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok.
Hâris Ibn-i Ziyad Es-Saidi'nin Hayatı
İslâm tarihinde iki tane Hâris bin Ziyad adında Sahâbe kişi vardır. Bunlardan birisi; Hâris bin Ziyad’dır ki, onun, Sahabe olup olmadığı ihtilaflıdır. Diğeri ise, Hâris İbni Ziyad el-Ensâri es-Saidi’dir. Beni Saide-lerden Medine doğumlu Ensâr’dandır. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Sadece şu rivayet onu bize anlatmaktadır.“-Hendek Savaşı’nda Resûlullah (s.a.v)’e geldik. Halk Hicret etmek üzere kendisine bîat ediyordu. Bizi de bîata çağırdıklarını sandık ve ben: “-Ey Allâh’ın Resûlü! Bana’da hicret etmek üzere müsaade et!” dedim. Kim olduğumu sordu. Ben de: “-Amcan’ın oğlu; Havt İbn-i Yezid!”dedim.Allâh’ın Resûlü şöyle buyurdu: “-Size müsaâde etmiyorum. Ancak başkaları sizin yurdunuza hicret edebilir. Siz başka yerlere hicret edemezsiniz. Nefsim yed-i kudretinde olan yüce Allâh’a yemin ederim ki, Ensâr’ı seven kişiyi Allâh’da sever, Ensâr’a buğz eden ise, Rûz’i mahşer’de Allâh’ın gazabına uğrar!”Ebû Üseyd es-Saidî’den:“-Hendek kazmak için Müslümanlar, Resûlullah (s.a.v)’e geldiler. Hicret etmek istiyorlardı. Hendeğin kazılması bittiğinde Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “-Ey Ensâr! Hicret için müsaâde istemeyin. Ancak başka yerde bulu-nan Müslümanlar buraya hicret edebilir. Kim Ensâr sevgisiyle Allâh’a kavuşursa, Allâh’da, onu kendinden hoşnut olarak kabul eder. Kim de Ensâr’a buğz ederek vefat ederse, Allâh’ın gazabına uğrar!” 1Bu sahabi hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır.Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.
1- M.Yusuf Kandehlevi Hadislerle Müslümanlık-1-243