Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi’nin (TÖP) oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı kuruluşunu ilan etti.Haliç kongre merkezinde bir araya gelen ittifak üyesi siyasi partiler, “Hep birlikte başaracağız” sloganıyla yola çıktı. İttifak, deklarasyonunu da açıkladı.
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın açıklanan deklarasyonunda ekonomi, yoksulluk, Kürt meselesi, temel hak ve hürriyetler gibi meseleler ele alındı. Deklarasyon metninde “insanca çalışılacak ve yaşanacak bir ekonomik düzen” vurgusu yapılırken, “18 yaş ve altı çocuk emeğinin ücretli emek olarak kullanılması yasak olmalıdır” ifadesi yer aldı. Halkın egemenliğine dayanan bir demokrasi“Hedefimiz demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi ilkeler temelinde halkın gerçek egemenliğine dayanan bir demokrasinin inşasını sağlamaktır” denilen deklarasyon metninde şunlar kaydedildi: “Yurtta, bölgede ve dünyada barıştan yana, uzun vadeli halklar arası iş birliğine yönelik politikalar acil ihtiyaçtır. Bunun için emperyalist güçlerin ve işbirlikçilerinin çıkarları değil halkların ihtiyaçları esas alınmalıdır. Komşularımız başta olmak üzere diğer ülkelerle savaş ve çatışmaya, askeri güç gösterisine dayalı yayılmacı politikaları terk etmek; eşit haklara dayalı ilkeli ve barışçıl bir dış politika yürütmek gerçek anlamda bir halk egemenliği için zorunludur.”Kürt sorununda barışçıl ve demokratik çözümDeklarasyonda Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesi gerektiği belirtilerek şöyle denildi: “Türkiye’nin çözmesi gereken en köklü sorunlardan biri de Kürt sorunudur. Demokratik çözüm ve barış için ülkedeki bütün toplumsal kesimlerin yaklaşımlarını ve kaygılarını dikkate alan yapıcı bir politika, olması gerekendir. Savaş politikaları, silah ve çatışma yöntemleri yerine, diyalog ve müzakere seçeneklerinin kendini tarihsel olarak dayattığı ve güncel olduğu aşikârdır.” Kadınlar için adalet, eşitlik ve özgürlük“Kadınların toplumsal yaşamın bütün alanlarında eşit ve özgür olması için her türlü güvencenin sağlanması zorunludur. Erkek egemen zihniyetten ve uygulamalardan kaynaklanan kadınlara yönelik sistematik erkek şiddetiyle ve kadın cinayetleriyle çok kapsamlı bir mücadele şarttır” ifadelerine yer verilen deklarasyonda, İstanbul sözleşmesinin yeniden geçerli hale getirilerek uygulanması gerektiği ifade edildi: “İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden geçerli hale getirilmesi ve uygulanması, kadınlar ve LGBTİ+’lar için toplumsal cinsiyet eşitliği önündeki siyasal, idari, ekonomik ve kültürel tüm engellerin kaldırılması ilk acil adımlardır.”Gençler, engelliler, dezavantajlı gruplar ve doğanın, çevrenin ve kültürel varlıkların korunması da Emek ve demokrasi İttifakı’nın deklarasyonda ele aldığı konular oldu. Eğitimin her kademede parasız, bilimsel ve anadilde olması gerektiği savunuldu.Deklarasyonun “çağrımız” kısmında şu ifadelere yer verildi:“Türkiye’nin aydınlık ve demokratik geleceğini düşünen tüm kurum, kuruluş ve partilere, tek tek yurttaşlaradır. Hep beraber sorumluluk alalım. Cumhuriyetin 2. yüzyılında yangın yerine çevrilen ülkeyi ortak talepler ve birlikte mücadele anlayışıyla özgür ve demokratik şekilde yeniden inşa edelim.Türkiye halkları ayrımcılığa, nefret söylemine, kutuplaşmaya, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı arasına sıkışmış bir egemen siyasete mahkûm değildir.Emek, barış, özgürlük ve demokrasi değerleri temelinde halkın egemen olduğu bir toplumsal düzen kurabiliriz. Bunu başarmak ezilen ve sömürülen halk kitlelerinin değiştirici gücüyle mümkündür.”
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın açıklanan deklarasyonunda ekonomi, yoksulluk, Kürt meselesi, temel hak ve hürriyetler gibi meseleler ele alındı. Deklarasyon metninde “insanca çalışılacak ve yaşanacak bir ekonomik düzen” vurgusu yapılırken, “18 yaş ve altı çocuk emeğinin ücretli emek olarak kullanılması yasak olmalıdır” ifadesi yer aldı. Halkın egemenliğine dayanan bir demokrasi“Hedefimiz demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi ilkeler temelinde halkın gerçek egemenliğine dayanan bir demokrasinin inşasını sağlamaktır” denilen deklarasyon metninde şunlar kaydedildi: “Yurtta, bölgede ve dünyada barıştan yana, uzun vadeli halklar arası iş birliğine yönelik politikalar acil ihtiyaçtır. Bunun için emperyalist güçlerin ve işbirlikçilerinin çıkarları değil halkların ihtiyaçları esas alınmalıdır. Komşularımız başta olmak üzere diğer ülkelerle savaş ve çatışmaya, askeri güç gösterisine dayalı yayılmacı politikaları terk etmek; eşit haklara dayalı ilkeli ve barışçıl bir dış politika yürütmek gerçek anlamda bir halk egemenliği için zorunludur.”Kürt sorununda barışçıl ve demokratik çözümDeklarasyonda Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesi gerektiği belirtilerek şöyle denildi: “Türkiye’nin çözmesi gereken en köklü sorunlardan biri de Kürt sorunudur. Demokratik çözüm ve barış için ülkedeki bütün toplumsal kesimlerin yaklaşımlarını ve kaygılarını dikkate alan yapıcı bir politika, olması gerekendir. Savaş politikaları, silah ve çatışma yöntemleri yerine, diyalog ve müzakere seçeneklerinin kendini tarihsel olarak dayattığı ve güncel olduğu aşikârdır.” Kadınlar için adalet, eşitlik ve özgürlük“Kadınların toplumsal yaşamın bütün alanlarında eşit ve özgür olması için her türlü güvencenin sağlanması zorunludur. Erkek egemen zihniyetten ve uygulamalardan kaynaklanan kadınlara yönelik sistematik erkek şiddetiyle ve kadın cinayetleriyle çok kapsamlı bir mücadele şarttır” ifadelerine yer verilen deklarasyonda, İstanbul sözleşmesinin yeniden geçerli hale getirilerek uygulanması gerektiği ifade edildi: “İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden geçerli hale getirilmesi ve uygulanması, kadınlar ve LGBTİ+’lar için toplumsal cinsiyet eşitliği önündeki siyasal, idari, ekonomik ve kültürel tüm engellerin kaldırılması ilk acil adımlardır.”Gençler, engelliler, dezavantajlı gruplar ve doğanın, çevrenin ve kültürel varlıkların korunması da Emek ve demokrasi İttifakı’nın deklarasyonda ele aldığı konular oldu. Eğitimin her kademede parasız, bilimsel ve anadilde olması gerektiği savunuldu.Deklarasyonun “çağrımız” kısmında şu ifadelere yer verildi:“Türkiye’nin aydınlık ve demokratik geleceğini düşünen tüm kurum, kuruluş ve partilere, tek tek yurttaşlaradır. Hep beraber sorumluluk alalım. Cumhuriyetin 2. yüzyılında yangın yerine çevrilen ülkeyi ortak talepler ve birlikte mücadele anlayışıyla özgür ve demokratik şekilde yeniden inşa edelim.Türkiye halkları ayrımcılığa, nefret söylemine, kutuplaşmaya, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı arasına sıkışmış bir egemen siyasete mahkûm değildir.Emek, barış, özgürlük ve demokrasi değerleri temelinde halkın egemen olduğu bir toplumsal düzen kurabiliriz. Bunu başarmak ezilen ve sömürülen halk kitlelerinin değiştirici gücüyle mümkündür.”