Ebû Sebre Yezid Bin Mâlik
يَــزِ يــدُ بْــنُ مَـا لِــك أبُـو سَــبْــرَةُ اْلــجُــعْــفِــي
Baba Adı : Mâlik bin Abdullah.
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Abdurrahman ve Aziz.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Bilgi yok.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Bilgi yok.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Ebû Sebre Yezid bin Mâlik bin Abdullah bin Züeyb bin Seleme bin Amr bin Zühl bin Merran bin Cu’fi bin Sa’d’ül Aşire.
Lakap ve Künyesi : Ebû Sebre.
Kimlerle Akraba idi : Abdurrahman bin Sebre’nin babasıdır.
Ebû Sebre Yezid Bin Mâlik Hayatı
İslâm tarihinde beş tane Ebû Sebre adında veya künyesinde meşhur sahabe vardır. Bunlar şöyledir: Ebû Sebre, Ebû Sebre el-Nehhâi, Ebû Sebre el-Cüheni, Ebû Sebre bin Ebi Rehm, Ebû Sebre el-Cu’fiy’dir. Bizim bura-da anlatacağımız Ebû Sebre, künyesiyle şöhret bulan Ebû Sebre Yezid bin Mâlik el-Cu’fiy dir. Cu’fi kabilesinden olan Ebû Sebre (r.a) iki oğlu Sebre ve Aziz’i yanına alarak Medine’ye geldiler. Müslüman oldular. Resûlullâh (s.a.v), Ebû Sebere’ ye:
“-Çocukların var mı?”diye sordu.
Ebû Sebre (r.a):
“-Filan, filan!”dedi.
Resûlullâh (s.a.v), Ebû Sebre’nin Aziz adındaki oğluna;
“-Senin ismin nedir?”diye sordu.
“-Aziz!”deyince, Resûlullâh (s.a.v):
“-Hayır! Aziz, ancak Allâh’dır. Sen, Abdurrahman sın! İsimlerin, Allâh’a en sevgili olanı, Abdullah ve Abdurrahman olanıdır!”buyurdu.
Ebû Sebre (r.a)’ nin elinde bir ur vardı. Bundan dolayı Ebû Sebre:
“-Yâ Resûlallâh! Avucumda bir hıyarcık peyda oldu. Hayvanımın yularını tutmama engel oluyor!”dedi.
Resûlullâh (s.a.v) bir ok getirtdi. O hıyarcığın üzerine vurub mest edince, hıyarcık ğayb oldu, gitti. Ebû Sebre ile oğluna dua etti. Ebû Sebre:
“-Yâ Resûlallâh! Kavminin, Yemen’deki Hurdan veya, Curdan vâdi-si’ni bana tapulasan?”dedi. Resûlullâh (s.a.v)’de öyle yaptı. Yemende ki, Hurdan ve Curdan Vadisi’ni ona tapuladı. 1
Adı geçen bu sahabe hakkında fazla bilgi yoktur.
Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.
1- M.Âsım Köksal İslâm tarihi-17-168
Yorumlar
Kalan Karakter: