
Prof. Dr. Canan Karatay, 10 yıl önce kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan dolandırıcıların tuzağına düştü. Telefon dolandırıcıları, Karatay'a bankadan çektirdikleri 50 bin dolar ile 10 bin lirayı iki ayrı parka bıraktırdı. Karatay'ı dolandıranlar, iki gün önce Şanlıurfa'da yakalandı.10 yıl önce dolandırıcıların hedefi olan Karatay, yaşadıklarını anlattı."Peki efendim diyorum"Karatay, dolandırıcıların tuzağına nasıl düştüğünü şöyle anlattı:"Yurt dışında sizin kimliğiniz kullanılarak hesap açılmış, burdan PKK'ya yüklü bir para gitmiş ve siz bununla suçlanıyorsunuz. Arkadan sesler geliyor 'Ben komiser bilmem kim' savcımıza veriyorum telefonu. Tamamen hipnotize oluyorsunuz. Bankadan paranızı alıp vereceksiniz sonra devlet size bunu ödeyecek. Ben savcıyla konuştuğumu zannettiğim için 'Peki efendim' diyorum hep. Bana dediler ki 'Peki efendim demeyin, eşinizle konuşur gibi bizimle konuşun'. Ben de o zaman 'peki Ali Bey' dedim. Eşimin adı Ali.""Bakkaldan naylon torba alın, paraları koyun"Söylenenleri yerine getiren Karatay, 50 bin dolar ile 10 bin lirayı çantasına koyduğunu ve dolandırıcıların kendisine "Bakkala gidin bir bakkaldan naylon torba alın, parayı naylon torbaya koyun" dediğini aktardı.Karatay olayın sonrasını "Telefonu da üstü kapalı buzluklar var ya oraya koydum. Kapatmayın dedikleri telefon buzluğun üzerine düştü. Onun üzerine bakkal beyden rica ettim gel çıkar diye, o geldi ve çıkarttı" şeklinde anlattı.