Avukat Baran Şanlıurfa'daki çocuk istismarlarını değerlendirdi

Şanlıurfa Barosu, ‘mağdur ve suça sürüklenen çocuklara ilişkin’ hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı. 1 Ocak 2021 ile 1 Temmuz 2022 tarihleri arasında 18 aylık bir süreci kapsayan raporda çarpıcı bilgilere yer verildi.

18 ayda 14 bin 262 çocuk mağdur ya da suça sürüklendi

Rapora göre, son bir buçuk yılda Urfa’da 8 bin 290 çocuk mağdur sıfatıyla ceza adalet sisteminin içinde yer aldı. Suça sürüklenen çocuk sayısı ise 8 bin 972 olarak rapora yansıdı. Bu sayının yüzde 10’u 12 yaşından küçük, yüzde 21’i 12-15 yaş aralığında ve yüzde 69’u ise 15-18 yaş aralığındaki çocuklardan oluştu.

988 çocuk cinsel istismara uğradı

Baro tarafından hazırlanan raporun en çarpıcı kısımlarından biri de, çocuklara yönelik cinsel istismar suçu oldu. Raporun tarihlendirildiği zaman diliminde baronun cinsel istismar suçundan mağdur olan 988 çocuk için avukat görevlendirdiği açıklandı. Bu sayının yüzde 81’ini mağdur kız çocukları için yapılan görevlendirmelerden oluşurken, cinsel istismar suçu nedeniyle 12 yaşından küçük 107 mağdur erkek çocuk için de baro tarafından avukat atandı.

Cinsel ilişki suçundan 1.061 kız çocuğu mağdur

Son bir buçuk yılda reşit olmayan kız çocuklarına yönelik işlendiği belirtilen cinsel ilişki suçundan dolayı 1.061 avukat görevlendirmesi rapora yansıdı. Bu görevlendirmelerin yüzde 93’ü 15-18 yaş aralığındaki kız çocukları, yüzde 3’lük kısmı ise 12-15 yaş aralığındaki kız çocukları için yapıldı. Baro, kız çocuklarına yönelik cinsel ilişki suçu için “Bu suç tipiyle ilgili olan sayısal verilerin, erken yaşta evlilik ile ilgili olduğu tarafımızca bilinmekte ve tahmin edilmektedir” değerlendirmesini yaptı.

Yargıya intikal etmeyen mağduriyetler de var

Vaka sayılarının CMK verilerinden alındığı vurgusu yapılarak, yargıya intikal etmeyen çok sayıda mağduriyetin olduğuna da dikkat çekilen raporda şöyle denildi: “Her yıl binlerce çocuk, ayrımcılığa, istismara, şiddete, ticari sömürüye maruz kalmakta, kasten veya ihmal nedeniyle yaralanmakta veya öldürülmektedir. Raporun içinde yer alan tablolardan ve verilerden de anlaşılacağı üzere, çocuk ceza adalet sisteminin içerisinde yer alan çocuk sayısı, çeşitli suçlar ve nedenlerle her geçen gün artmaya devam etmektedir. Suça sürüklenen çocukların işlemiş oldukları suçlar nedeniyle, suçun işlenme sebepleri ortadan kaldırılmadan, doğrudan doğruya sadece ceza yasalarını uygulamak suretiyle suçla mücadele yönteminin benimsenmiş olması, adil olmadığı gibi yeni mağduriyetlere neden olmakta ve suçla mücadele politikasına hiçbir fayda sağlamamaktadır. Bu nedenle çocuk mağduriyeti ve çocuk suçluluğunun önlenmesi amacıyla, kaynakların çocuk yararına kullanılması konusunda çaba gösterilerek etkin ve acil önlemler alınması, çocukların korunması noktasında öncelikle tüm toplumun bilinçlenmesi mutlaka sağlanmalıdır.”

Av. Baran raporu değerlendirdi

Raporu Artı Gerçek’e değerlendiren Şanlıurfa Barosu Genel Sekreteri Av. Müslüm Baran, çocuklara yönelik cinsel istismar suçları ve suça sürüklenen çocuk sayıları ele alındığında rakamların çok yüksek olduğu yorumunu yaptı. “Rakamların bu kadar yüksek olmasını ben, eğitim ve bilinçlenmenin zayıf olmasına bağlıyorum” diyen Baran, “Maalesef Urfa, eğitim konusunda son sıralarda yer almaktadır. İyi bir eğitim almayan toplumların, bilinçlenmesi ve iyi bireyler yetiştirmesi oldukça zordur. Bunun yanında ilimizde ekonomik sorun yaşayan kesim de oldukça fazladır. Bu da bir şekilde çocukları ya mağdur etmekte ya da suça sürüklemektedir” ifadelerine yer verdi. 

“Mağdur ve suça sürüklenen çocuk sayısı çok daha yüksek”

Rapordaki verilerin sadece adliyeye yansıyan ve baro tarafından CMK kapsamında zorunlu olarak avukat atanan vakalardan oluştuğunu hatırlatan Baran, “Adliyeye yansımayan ve özel avukatlarıyla birlikte ifade veren çocukları da bu rakamlara eklediğimizde mağdur ve suça sürüklenen çocuk sayısının çok daha yüksek olduğunu söylemek mümkün” diye konuştu.

“Soyut beyan gerekçesiyle takipsizlik kararı veriliyor”

Baran, soruşturma aşamasındaki vakalarla ilgili ise “Biz baro olarak CMK kapsamında sadece avukat atamakla görevliyiz. Davaların sonuçları ve verilen cezalarla ilgili tarafımıza bildirim yapılmamakta. Ancak elimizde sayısal veri olmamakla birlikte birçok soruşturmada ya “şikayetten vazgeçme” ya da “soyut beyan” gerekçeleriyle takipsizlik kararı verilmektedir” dedi.

“Gizlemek sorunu daha da büyütür”

“Ne olursa olsun toplum olarak çocuklarımızı korumak ve onlara iyi bir gelecek sunmak hepimizin sorumluluğundadır” diye ekleyen Baran, son olarak şunları söyledi: “Bir çocuk mağdur ediliyorsa ya da suça sürükleniyorsa bunda hepimizin payı vardır. Bir çocuk masum olarak doğar ve o çocuğun ailesi ile yaşadığı ortam, onun geleceğini belirler. Bir çocuğunun mağdur olduğunu ya da suça sürüklendiğini öğrenen aile, bunun temelinde yatan sorunu ortaya çıkarmalı ve çekinmeden üstüne gitmelidir. Sorunların üstünü örtmek, gizlemek ya da görmezden gelmek, ileride o sorunu daha da büyütür ve telafisini de imkansız hale getirir.”