Abdullahü’l-yeşküri
عَــبْـدُاللهُ اْلـيِـشْـكـُري
Baba Adı : Bilgi yok.
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Bilgi yok.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Bilgi yok.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Rivayeti var, sayısı belli değildir.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Bilgi yok.
Lakap ve Künyesi : Ebû el-Müntefik.
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok.
Abdullahü’l-Yeşküri (r.a) ilgili hiçbir kayıt yoktur. Onun nerede ve hangi tarih’de doğub hangi tarih’de vefat ettiğine dair, annesi babası neseb ve kabilesi, âile bireyleri ile ilgili hiç bir bilgi yoktur. Sadece onun Küfeli olduğuna dair elimizde mevcud olan şu rivayet ile onu tanıyoruz:Resûlullâh (s.a.v)’in vasıflarını öğrenmek için ta Kûfe’den kalkıb gelen Abdullahü’l-Yeşkuri der ki: “-O’nu, Mina’da aradım!”Bana: “-O, Arafatta dır!”denildi.Arafata kadar gittim. Arafat yolunda durdum önde giden bir adam: “-Resûlullâh’ın yolundan çekil!”dedi.Resûlullâh (s.a.v): “-Bırak adamı, bakalım ne hâceti var?” buyurdu.Sıkışa, sıkışa yanına sokuldum. Hayvanının yularını tuttum. “-Yâ Resûlallâh! Sana, iki şey soracağım: Beni, Cehennem’den kur-taracak, Cennet’e sokacak şey nedir? Beni, Cennet’e yakınlaştıracak, Cehennem’den de uzaklaştıracak Ameli, bana bildir?”dedim.Resûlullâh Âleyhisselâm, semaya baktık’tan sonra, başını, önüne eğdi. Sonra da, bana yüzünü döndürüp şöyle buyurdular: “-Eğer, sen, meseleyi büyütmez, uzatmaz, kısa kesersen, benim söy-leyeceklerimi, aklında iyice tut. Allâh’a, hiçbir şeyi eş, ortak koşmaksızın ibadet et. Farz olan beş vakit namazını kıl! Farz olan zekatını ver! Beytul-lâh’ı Hacc et! Ramazan orucunu tut! Halkın, sana yapmasını istemediğin şeyi, sen de, onlara yapma! Çekil artık hayvanın yolundan” 1Abdullahu’l-Yeşküri (r.a) hakkında bundan fazla hiçbir bilği elimiz-de bulunmamaktadır. El-İsabe’de bile anlatılırken hakkında bir çok ihtilaf-ların olduğu dile getirilir.Şübhesiz ki\ en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.
1- M.Âsım Köksal İslâm Tarihi-17-272
عَــبْـدُاللهُ اْلـيِـشْـكـُري
Baba Adı : Bilgi yok.
Anne Adı : Bilgi yok.
Doğum Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Bilgi yok.
Oğulları : Bilgi yok.
Kızları : Bilgi yok.
Gavzeler : Bilgi yok.
Muhacir mi Ensar mı : Bilgi yok.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Rivayeti var, sayısı belli değildir.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Bilgi yok.
Lakap ve Künyesi : Ebû el-Müntefik.
Kimlerle Akraba idi : Bilgi yok.
Abdullahü’l-yeşküri Hayatı
Abdullahü’l-Yeşküri (r.a) ilgili hiçbir kayıt yoktur. Onun nerede ve hangi tarih’de doğub hangi tarih’de vefat ettiğine dair, annesi babası neseb ve kabilesi, âile bireyleri ile ilgili hiç bir bilgi yoktur. Sadece onun Küfeli olduğuna dair elimizde mevcud olan şu rivayet ile onu tanıyoruz:Resûlullâh (s.a.v)’in vasıflarını öğrenmek için ta Kûfe’den kalkıb gelen Abdullahü’l-Yeşkuri der ki: “-O’nu, Mina’da aradım!”Bana: “-O, Arafatta dır!”denildi.Arafata kadar gittim. Arafat yolunda durdum önde giden bir adam: “-Resûlullâh’ın yolundan çekil!”dedi.Resûlullâh (s.a.v): “-Bırak adamı, bakalım ne hâceti var?” buyurdu.Sıkışa, sıkışa yanına sokuldum. Hayvanının yularını tuttum. “-Yâ Resûlallâh! Sana, iki şey soracağım: Beni, Cehennem’den kur-taracak, Cennet’e sokacak şey nedir? Beni, Cennet’e yakınlaştıracak, Cehennem’den de uzaklaştıracak Ameli, bana bildir?”dedim.Resûlullâh Âleyhisselâm, semaya baktık’tan sonra, başını, önüne eğdi. Sonra da, bana yüzünü döndürüp şöyle buyurdular: “-Eğer, sen, meseleyi büyütmez, uzatmaz, kısa kesersen, benim söy-leyeceklerimi, aklında iyice tut. Allâh’a, hiçbir şeyi eş, ortak koşmaksızın ibadet et. Farz olan beş vakit namazını kıl! Farz olan zekatını ver! Beytul-lâh’ı Hacc et! Ramazan orucunu tut! Halkın, sana yapmasını istemediğin şeyi, sen de, onlara yapma! Çekil artık hayvanın yolundan” 1Abdullahu’l-Yeşküri (r.a) hakkında bundan fazla hiçbir bilği elimiz-de bulunmamaktadır. El-İsabe’de bile anlatılırken hakkında bir çok ihtilaf-ların olduğu dile getirilir.Şübhesiz ki\ en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.
1- M.Âsım Köksal İslâm Tarihi-17-272