Kureybe Bint-i Ebû Kuhafe Kimdir?
قُــرَيْــبَـةُ بـِـنْــتِ أ َبـِي قُــحَـا فَــة
Baba Adı : Ebû Kuhafe, Osman bin Amr.
Anne Adı : Hind bint-i Nukeyd bin Büceyr bin Abd bin Kusay.
Doğum Tarihi ve Yeri : Tarih yok, Mekke doğumludur.
Ölüm Tarihi ve Yeri : Bilgi yok.
Fiziki Yapısı : Bilgi yok.
Eşleri : Kays bin Sa’d bin Ubade ve Temim ed-Dâri.
Oğulları : Bilgi yok.
Kızları : Rukeyya.
Gavzeler : Kadın sahâbi dir.
Muhacir mi Ensar mı : Hicret edemedi.
Rivayet Ettiği Hadis Sayısı : Bilgi yok.
Sahabeden Kim ile Kardeşti : Bilgi yok.
Kabile Neseb ve Soyu : Kureybe bint-i Ebû Kuhafe Osman bin Amir bin Amr bin Kâ’b bin Sa’d bin Teym bin Mürre el-Kureyşî et-Teymi’dir.
Lakap ve Künyesi : Bilgi yok.
Kimlerle Akraba idi : Ebû Bekir (r.a)’ın baba bir kız kardeşidir.
Kureybe Bint-i Ebû Kuhafe'nin Hayatı
Kureybe bint-i Ebû Kuhafe Hz.Ebû Bekr’in baba bir kız kardeşidir. Annesi ise; Hind bint-i Nukeyd, bin Büceyr, bin Abd, bin Kusay’dır. kendisi Mekke doğumludur. Ancak doğum tarihi bilinmemektedir. Kureybe (r.a) hakkında ancak şu rivayet vardır. Mekke’nin Fethi’nde Resûlullâh (s.a.v), Zi-Tuva’da bulunduğu ve Mekke’ye harekete hazırlandığı sırada, Hz.Ebû Bekr’in babası Ebû Kuhafe, çocuklarının en küçüğü olan kızı Kureybe’ye: “-Ey kızcağazım! Beni, Ebû Kubeys dağının üzerine çıkar!”dedi.Kızı Kureybe onu, Ebû Kubeys Dağı’nın üzerine çıkarınca, Ebû Kuhafe Osman bin Amr: “-Ey kızcağızım! Bak neler görüyorsun?”diye sordu.Kızı Kureybe: “-Kapkara bir topluluk görüyorum!”dedi.Ebû Kuhafe: “-Onlar, süvarilerdir!”dedi.Kızı Kureybe: “-O karaltının önünde giden gelen bir adam görüyorum!”dedi.Ebû Kuhafe: “-O, orduyu saf düzenine koyan, düzelten alay çavuşudur. Ey kızca-ğazım! Sen, bir daha bak neler görüyorsun?”diye sordu.Kızı Kureybe: “-Vallâhi, karaltı dağıldı!”dedi.Ebû Kuhafe: “-Askerler, bölüklere ayrıldı! Biliyorum vallâhi. Süvarilere emir verildi. Eve, eve dönelim! Beni, acele evime ulaştır!”dedi.Kureybe, gördükleri şeylerden korkmaya başlamıştı.Ebû Kuhafe: “-Ey kızcağazım! Korkma! Vallâhi, kardeşin Atik (Hz.Ebû Bekir), Muhammed’in yanındaki Ashabının seçkinlerindendir!”diyerek kızını teselli ediyordu.Ebû Kuhafe Osman bin Amr, daha evine ulaşamadan süvariler gelip kavuştular. Süvarilerden birisi, kızı Kureybe’nin boğazındaki gümüşten gerdanlığı koparıp aldı. 1Allâh’ın Resûlü Mekke’nin fethinden sonra Mekke’ye girip ortalık yatıştıktan kısa bir süre sonra Kâbe’de oturunca, Ebû Bekir, babası Ebû Kuhafe’yi Resûlullâh’a getirdi. Resûlullâh, Ebû Bekr’in babasını görünce: “-Yâ Ebû Bekr! İhtiyara eziyet etme, ben onun yanına geleyim!” dedi. Ebû Bekir de: “-Yâ Resûlallâh! Onun sana gelmesi, senin ona gelmenden daha doğrudur!”dedi.Resûlullâh (s.a.v), Ebû Kuhafe’yi önüne oturttu. Elini, onun kalbine koydu sonra: “-Yâ Ebû Kuhafe! Müslüman ol, selâmet bulursun!”buyurdu.Ebû Kuhafe Osman bin Amr şehâdet getirerek iman edib Müslüman oldu, Ebû Kuhafe, Resûlullâh’ın huzuruna getirildiğinde saçı, sakalı kar gibi bem beyaz dı. Bunu gören Resûlullâh, Ebû Kuhafe’ye iltifat ederek: “-Bu beyazlığı siyahtan başka bir boya ile boyayın!”buyurdular. 2Başka bir rivayette ise şöyle denir:“-Hz.Ebû Bekr, babası Ebû Kuhafe’yi elinden tutarak Mescid-i Haram’a getirdi. Resûlullâh, onu görünce: “-Şeyhi evinde bıraksaydın buraya kadar yormasaydın da kendisinin yanına ben varsaydım olmaz mıydı?”buyurdu.Hz.Ebû Bekr (r.a): “-Yâ Resûlallâh! Senin, ona kadar yürümenden, onun sana kadar yürüyüp gelmesi daha lâyık, daha uygundur!”dedi.Ebû Kuhafe gelince Resûlullâh onu önüne oturtup göğsünü sığadı. Daha sonra da: “-Yâ Ebû Kuhafe! Müslüman ol, selâmete er!”buyurdular.Ebû Kuhafe hemen Müslüman oldu, şehadet getirdi. Hz.Ebû Bekr kalkıb bacısının elinden tuttu. “-Allâh ve İslâmiyet aşkına! Bacımın gerdanlığını geri veriniz!”diye orada seslendi. Hiç kimseden ses çıkmayınca: “-Ey bacıcığım! Gerdanlığının karşılığını, Allâh’dan dile! Vallâhi bu gün insanlarda emanet duygusu pek azdır!”dedi. 3Bu olaylardan anlaşılıyor ki, Kureybe Mekke fethi günü Resûlullâh’a dedesiyle beraber veya daha sonra bey’at etmiştir.Birçok İslâmi kaynaklarda Ebû Bekr (r.a)’ın babası Ebû Kuhafe’nin Kureybe ve Ümmü Ferve adlarında iki kızının olduğu rivayet edilir. Ancak, yine aynı kaynaklarda, Kureybe’nin künyesinin Ümmü Ferve olduğu yol-unda rivayetlerde vardır. Halbuki Ümmü Ferve (r.a)’nın Mekke Fethi’nden iki yıl kadar önce Hudeybiye sulhu sırasında ağaç altında Resûlullâh’a biat eden hanımlardan olduğu ve daha sonra abisi Ebû Bekr (r.a) onu Eş’as bin Kays ile evlendirmiştir.Kays bin Ebû Hazım anlatıyor:Eş’as bin Kays, esir olarak Halife Ebû Bekr (r.a)’e verilince o da Eş’as’ı azad etti, ve kız kardeşiyle evlendirdi. Bunun üzerine Eş’as bin Kays, kılıcını sıyırdı ve develerin satıldığı pazara giderek gördüğü her devenin yularını kesmeye başladı.Halk: “-Eş’as delirmiş!”diye bağırmaya başladı.Eş’as işini bitirince kılıcını attı ve: “-Ben delirmedim! Fakat, bu adam, Halife Ebû Bekr (r.a), beni, kız kardeşiyle evlendirdi. Bizim memlekette olsaydı başka türlü düğün ziyafeti olurdu. Ey Medineliler, develeri kesin ve yiyin. Ey deve sahipleri siz de gelin, develerinizin bedelini alın!” dedi. 4Eş’as bin Kays’ın, Hz.Ebû Bekr (r.a)’ın kız kardeşi Ümmü Ferve’den Muhammed, İshak, İsmail adında üç oğlu, Kureybe, Hübâbe ve Ca’de adında üç tane kızı olmuştur.Ümmü Ferve’den rivâyet edilen hadis Ebû Dâvûd ve Tirmizi’de tahric edilmiştir. O da şöyledir:Resûlullâh (s.a.v)’e biât eden hanımlardan biri olan Ümmü Ferve, şöyle dedi.“-Resûlullâh (s.a.v)’e: “-Hangi amel daha faziletlidir?”diye soruldu:Resûlullâh (s.a.v), buyurdular ki: “-İlk vaktinde kılınan namazdır!” 5Kureybe’den ise Hadis nakli var mı yok mu belli değildir.Kureybe (r.a)’nın ise; İlk önce Kays bin Sa’d bin Ubade ile evlenmiş ondan çocuğu olmamıştır daha sonra Kays’tan ayrılıp Temim ed-Dâri ile evlenmiştir. Rukeyya adında bir kızı olmuştur. İsmi hep kız kardeşi Ümmü Ferve ile karıştırıldığını görmekteyiz. Sonuç olarak deriz ki; bazı kaynak-lara göre Kureybe’nin künyesinin Ümmü Ferve olduğu da ısrarla söylen-mekteyse de her iki kız kardeşin de Ferve adında hiç çocukları bulun-mamaktadır. Bu da gösteriyorki Ümmü Ferve ayrı, Kureybe ayrı iki kız kardeştirler.Kocası olduğu söylenen Temim ed-Dâri (r.a) ise; Hicri 40. Miladi 661 yılında Filistin’de vefat etti. Temim ed-Dâri (r.a)’ın kabrinin Kudûs’le Gazze arasındaki Beytü’l-Cibrin köyünde olduğu zikredilmektedir.Bu tarihi gerçeklere bakılarak Kureybe bint-i Ebû Kuhafe (r.a)’nın Hicri 40. Yıla kadar yaşadığı daha sonra ancak bilemediğimiz bir tarihte vefat ettiği anlaşılmaktadır.Şübhesiz ki, en doğrusunu Allâh bilir. Allâh, onlardan razı olsun.1- M.Âsım Köksal İslam Tarihi-15-242-243
2- M.Yusuf Kandehlevi Hadislerle Müslümanlık-1-81
3- M.Âsım Köksal İslam Tarihi-15-302
4- M.Yusuf Kandehlevi Hadislerle Müslümanlık-2-780
5- Câmiu’l-Usûl-8-315-Namaz vakitleri-No-3.332-Tirmizi-Salât-127-170-Ebû Dâvûd-Salât-8-426