Destekleme politikası tam bir aldatmaca.
Düşünün patlıcanda ve hıyarda mazot desteği vb. bazı önemsiz destekler dışında hiçbir destek yok. Destek olan ürünlerde (örneğin buğday, ayçiçeği) bu destekler çiftçi eline geçen fiyatı hiç etkilemiyor. Bazı politikacılar hatta çiftçiler destekleri yükseltmeyi öneriyorlar. Ancak bu tarz bir destekleme ile hiçbir yere varılamayacağı açık. Asıl önemli konu çiftçinin ürünlerini alanlar karşısında güçsüzlüğü. Ürünleri alan gıda sanayicileri, zincir marketler, vb. kesimler çiftçinin eline geçen fiyatı belirliyorlar. Yapılan destekler (eğer bir destek varsa) bu fiyatı hiç etkilemiyor. Sebzelerde ve meyvelerin çoğunda hiçbir desteğin olmadığını tekrar hatırlatalım. Patlıcan, karpuz, hıyar bunlar içinde. Çiftçi eline geçen fiyatı etkileyecek bir politika uygulanmalı. Bu tabii IMF, Dünya Bankası vb. kuruluş ve gelişmiş ülkelerin hiç istemediği bir şeydir. Örneğin devletin veya desteklediği kooperatiflerin bizzat piyasaya girip alım yapması ve bunları pazarlaması istenmez. Çiftçi tüketiciye doğrudan satış yapabilmelidir. Tüketim kooperatifleri, gıda grupları, topluluk destekli tarım grupları devlet ve belediyeler tarafından desteklenmelidir. Patlıcanları sürüp toprağa karıştıran çiftçilere, uygulanan tarım politikasının söyleyebileceği hiç bir şey yok. Yeni bir tarım politikasına ihtiyaç var.Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesi Pozluk Mahallesi’nde ailesi ile birlikte binlerce lira verip tarla kiralayan ve 27 yıldır çiftçilik yapan İsmail Menek, domates fiyatının ucuz olduğunu ifade ederek satamadıkları tonlarca domatesi tarlaya döktü.27 yıldır çiftçilik yaptığını belirten Menek, kiraladığı tarlada domates ekip üretim yaptığını söyledi. Menek, “Hep sıkıntı çekiyoruz. Satın aldığımız fidelerin parasını bile çıkaramıyoruz. Şu anda ektiğim tonlarca domates satılmadığı için tarlada çürüyüp gidiyor. Satmak istiyorum fakat alıcı bulamıyoruz. Hepsi kızarmış, hazırdır, bölgede en güzel domatesi bu topraklarda yetişiyoruz ama satacak bir pazar ya da alıcı bulamıyoruz. Kış mevsiminde domates fiyatları tavan yapıyor ve bizlere domates ekin diyorlar ama biz yaz mevsiminde domates ekiyoruz fakat satacak bir tüccar dahi bulamadığımız için domatesler çürüyüp gidiyor ve bizler zararımız ile baş başa kalıyoruz. 170 dönüm tarlanın tamamını domates ekledim yaklaşık 350 bin lira masraf ettim, bunların masrafını nasıl geri alacağımı kara kara düşünüyorum. Elimizden bulunan tonlarca domatesi alıcı bulamadığımızdan kaynaklı olarak hayvanlara yem olması için tarlaya dökeceğiz. Devlet bizlere destek olsun, borç altındayız, çek ve senetlerimizi dahi ödeyemiyoruz” dedi.
Eşi ve çocukları ile aylarca tarlada çadır kurarak yaşadığını belirten Saddet Minigül isimli kadın çiftçi ise ektikleri domatesleri satılmadığından dolayı döktüklerini söyledi.